Ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Arnavutluk ziyareti kapsamında Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Igli Hasani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 'İki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var. Bu konuda da elimizden geleni yapacağız' dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Arnavutluk ziyareti kapsamında Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Igli Hasani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var. Bu konuda da elimizden geleni yapacağız” dedi.
Resmi bir ziyaret kapsamında Arnavutluk’ta bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Igli Hasani ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı olarak Tiran’a ilk ziyaretini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Fidan, “Daha önce farklı görevlerimde defalarca Arnavutluk’ta olma bahtiyarlığına eriştim. Çok çeşitli sektörlerde gerçekten Arnavutluk’la güzel ilişkilerimizin olduğu projelerde yer alma imkanımız oldu. Bugün de yaptığımız ziyaret vesilesiyle çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile de görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmeler esnasında da iki ülke arasındaki var olan iyi ilişkileri daha ileriye nasıl taşıyabiliriz, potansiyelimizi farklı alanlarda nasıl kullanabiliriz onun sürekli arayışı içerisinde olacağız” dedi.
“Türkiye ve Arnavutluk, sarsılmaz bağlara sahip iki millet, iki devlet”
İki ülke liderleri arasındaki samimi dostluk, dayanışma ve sıcaklığın Türkiye-Arnavutluk ilişkilerinin ilerlemesine yardımcı olduğunu vurgulayan Fidan, “Türkiye ve Arnavutluk hem devlet olarak hem millet olarak tarihi yakınlığa, sarsılmaz bağlara sahip iki millet, iki devlet. Buna ilaveten günümüzde de liderlerimizin ortaya koyduğu gerçekten örnek dayanışma ve işbirliği, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha ileri taşımada bizim için ciddi bir platform oluyor. Bundan istifade ile tabii biz değerli meslektaşımın da ifade ettiği gibi, her alanda ikili ilişkileri ilerletme yolunda adım atma konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
“İleri taşımak için kurduğumuz mekanizmalar var”
Ekonomi, ticaret, diplomasi, bölgesel sorunlar, kültür, eğitim, turizm, teknoloji ve karşılıklı yatırım dahil olmak üzere birçok konuda kesintisiz devam eden çalışmaları olduğuna dikkat çeken Fidan, “Kendileri de ifade ettiler. Karşılıklı ehliyetlerin tanımasından, vize işlemlerinin kolaylaştırılmasına kadar, yatırım imkanlarının ve ortamların geliştirmesine kadar çok sayıda irili ufaklı konuyu gece gündüz çalışıyoruz. Bu, iki ülke arasındaki aslında güvene dayalı işbirliğinin bölgesel kalkınmaya, refaha ve istikrara nasıl etki edebileceğine ilişkin çok ciddi bir gösterge. Tabii bunu daha da ileri taşımak için kurduğumuz mekanizmalar var. Amacımız, liderlerimizi bir araya getirerek 2024 yılı içerisinde 1’inci Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısını iki ülke arasında yapmak. Bu bizim için önemli bir platform olacak. İnşallah iki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var. Bu konuda da elimizden geleni yapacağız.” şeklinde konuştu.
“Sahip olduğumuz işbirliğini daha da ileri taşımamız gerekiyor”
Fidan, “Dün akşam Türk iş adamlarıyla burada bir araya gelme imkanım oldu. Onlardan da Arnavutluk’taki yatırım faaliyetlerini ve diğer yatırım imkanlarını dinleme imkanım oldu. Gerçekten bugün değerli meslektaşıma da ifade ettim. Şu anda sahip olduğumuz işbirliği var olan potansiyelin oldukça gerisinde. Bunu daha da ileri taşımamız gerekiyor ve biraz daha gayrete ve emeğe ihtiyacımız var her iki taraftan. İş dünyasında da bu konuda ciddi bir çaba gerekiyor. O konuda ciddi görüşmelerimiz oldu” dedi.
FETÖ hassasiyeti vurgulandı
Arnavutluk Dışişleri Bakanı Hasani ile terörle mücadele ve bölgesel güvenlik konularını görüştüklerini ifade eden Fidan, “FETÖ’nün Arnavutluk’ta kalan son kalıntılarının da temizlenmesi için Türkiye’nin hassasiyetini tekrar vurguladık. O konuda ne türden tedbirler alınabilir, nasıl ilerlenebilir, o konuyu görüşme imkanımız oldu” dedi.
“İşbirliği her platformda devam edecek”
Türkiye ile Arnavutluk arasındaki işbirliğinin her platformda süreceğini vurgulayan Fidan, “Biliyorsunuz geçtiğimiz yıl Arnavutluk, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini deruhte etti, 2022-2023 için. Kendilerini gerçekten kutluyorum. Başarılı bir dönemdi. Arnavutluk diplomasisine önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin tabii ki bölgesel işbirliği ve dayanışması hem küresel platformda, bölgesel platformda, Arnavutluk’la devam edecek. Kendilerini ayrıca sizlerin huzurunda da Türkiye’den Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) dönem Başkanlığını devraldıkları için tebrik etmek istiyorum. Kendilerine başarılar diliyorum. Karadeniz Ekonomik İşbirliği önemli bir platform. Biraz daha canlandırmaya ihtiyacımız var. Biraz daha nitelikli projeleri orada hayata geçirmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.
Arnavutluk’tan Bulgaristan’a ve Romanya’ya gideceğini söyleyen Fidan, “Yapacağım ziyaretlerde KEİ’nin daha da ileri projeleri hayata geçirmesi için görüşlerimizi muhataplarımıza aktarma imkanı bulacağımı düşünüyorum. Diğer taraftan değerli meslektaşım da ifade etti. Bölgesel ve küresel sorunları da görüşme imkanımız oldu. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa’ya etkisi, Avrupa güvenliğine, Avrupa ekonomisine etkisini ve küresel ekonomiye ve güvenliğe etkisini tartıştık. Burada amacımız tabii bu savaşın bir an önce durup hem insan kaybını, can kaybının önlenmesi hem de ürettiği maliyetin çevre ülkelerine ve dünya ekonomisine bir an önce minimize edilmesi” dedi.
“Bombalardan ölen insanlara ilaveten yüzbinlerce insanı açlıkla kaybedebiliriz”
Gazze’de devam eden trajedinin gündemde yer alan diğer bir konu olduğuna dikkat çeken Fidan, “Biliyorsunuz on binlerce masum Filistinli günlerdir dünya kamuoyunun gözü önünde katledilmeye devam etmekte. Fakat geldiğimiz noktada başka bir trajedi seviyesiyle karşı karşıyayız. Binlerce insanı biz kurşunlardan ve bombalardan kaybetmişken, şimdi İsrail tarafından Gazze’de rehin alınmış milyonlarca Filistinlinin açlıkla ve salgın hastalıkla katledilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gazze’ye girilmesine izin verilmeyen insani yardımlar, tıbbi malzemeler, içeride büyük bir felaketin habercisi. Uluslararası kamuoyunun bugüne kadar gösterdiği çaba ve niyet, maalesef olması gereken yardımın içeriye girmesini mümkün kılmamıştır. Bu nedenle buradan uluslararası kamuoyunu daha farklı yöntemler kullanarak rehin alınmış 2 milyon insanın açlıkla ve salgın hastalıkla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya davet ediyorum. Aksi takdirde çok geç olabilir. Bombalardan ve kurşunlardan ölen insanlara ilaveten on binlerce, yüzbinlerce insanı açlıkla kaybedebiliriz. Bu dünya kamuoyunun taşıyamayacağı büyük bir vicdani yük olur. Şimdiden var olan metotların dışına çıkmak gerekse de, oraya yardım götürmeyi mümkün kılmamız gerekiyor” dedi.
“Aramızdaki bağlantılar çok daha eskilere dayanıyor”
Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Igli Hasani ise, Bakan Fidan’a kardeş ziyaretinden dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Türkiye ile uzun bir geçmişe ve iki halkın samimi dostluğuna bağlıyız. Geçtiğimiz yıl iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 100. yılını ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 100. yılını kutladık. Ama elbette aramızdaki bağlantılar çok daha eskilere dayanıyor” ifadelerini kullandı.
“Türk halkına teşekkür ederiz”
“Türk halkına, dost Türkiye’nin en zor günlerimizde her zaman yanımızda olmasından dolayı şükranlarımızı sunmak isterim” diyen Arnavut Bakan, “Tıpkı 26 Kasım 2019’daki yıkıcı depremde, Covid-19 salgını, aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonucu yaşanan enerji ve tahıl tedariki krizi sırasında da yaptıkları yardımlar için teşekkür ediyorum. Şu anda ülkelerimiz arasındaki ilişkiler gerek siyasî diyalog gerekse ekonomi, eğitim, kültür ve kesinlikle diplomasi alanında, hatta her alanda mükemmel düzeyde ve yalnızca büyüyerek ve güçlenerek ilerliyor” dedi. Görüşmeye değinen Hasani, siyasî diyalog grubunun ikinci toplantısının gerçekleştirildiğini ifade ederek ikili, toplantının bölgesel ve küresel düzeyde karşılıklı çıkarların tüm alanlarında işbirliğinin stratejik doğasını daha da güçlendirdiğini söyledi.
Ekonomik ve ticarî alanlarda işbirliğinin görüşüldüğünü kaydeden Hasani, “Türk yatırımları yaklaşık 3,7 milyar euro olurken, ülkemizde faaliyet gösteren 830 Türk şirketinde 15 binin üzerinde Arnavut istihdam edilmiştir. Arnavutluk’ta ticaret ortamı oldukça elverişli olmasına rağmen, yaklaşık 760 milyon euroluk kotadaki ticaret hacmi seviyesinin muhtemelen iki ülke arasındaki mevcut potansiyeli gerçekten yansıtmadığını tespit ettik. Ve bunun 1 milyar euroyu aşacağını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğimizi ifade ettik”
Hasani konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ehliyetlerin karşılıklı tanınmasına ilişkin anlaşmanın Türk Parlamentosu tarafından onaylanmasını ve bu anlaşmanın bir an evvel yürürlüğe girmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Balkanlar’da barışı, güvenliği ve demokratik istikrarı garanti altına alan iyi komşuluk ve kapsayıcılık ilkesine dayalı olarak bölgesel işbirliğini ve bunun geliştirilme imkanlarını ele aldık. BM Güvenlik Konseyi’nin daimî olmayan üyesi olarak görev süresinin başarıyla tamamlanmasının ardından Arnavutluk, çeşitli PPP mekanizmaları ve 4 bölgesel girişimdeki çok taraflı katılımını sürdürecek ve taahhütlerin başarılı bir şekilde yerine getirilmesi için kesinlikle Türkiye ile yakın ilişkilere ve işbirliğine ihtiyaç duyacaktır. Türkiye’ye, Kosova’nın uluslararası alanda tanınmasına verdiği destek ve çeşitli bölgesel ve küresel örgütlere üyeliğini sağlamasında verdiği destek nedeniyle özellikle teşekkür etmek istiyorum. İsveç’in NATO’ya katılımının TBMM tarafından onaylanmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Artık Avrupa güvenlik mimarisi giderek daha da eksiksiz hale geliyor. Meslektaşım Fidan’la Rusya’nın Ukrayna’da neredeyse 2 yıldır devam eden saldırganlığına ve agresifliğine ilişkin aynı değerlendirmeleri paylaştık ve Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğimizi ifade ettik. Ukrayna’daki gelişmeler çerçevesinde ortaya çıkan, etkilenen veya teşvik edilen yeni zorluklar şartlarında, her boyuttaki güvenlik sorunlarıyla başarılı bir şekilde başa çıkabilmek için Avrupalı ve NATO ortaklarımızla ikili işbirliğimizi ve koordinasyonumuzu artırma ve güçlendirme ihtiyacını dile getirdik”