"Kararsız seçmenin açık ara partimize yöneldiğini net olarak görüyoruz"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, yapılan anketlerde partiye kırgın seçmenin muhalefet partilerine gitmediğini açıkça gördüklerini belirterek, "Kararsızlara dönüşen seçmenin tekrar gönlünü kazanacağız.
Yaptığımız son çalışmalarda da kararsız seçmenin açık ara partimize yöneldiğini net olarak görüyoruz" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada “Yaptığımız anketlerde bize az da olsa ara ara kırılan seçmenin CHP’ye, İyi Parti’ye ve diğer partilere gitmediğini açıkça görüyoruz.
Kararsızlara dönüşen seçmenin tekrar gönlünü kazanacağız. Yaptığımız son çalışmalarda da kararsız seçmenin açık ara partimize yöneldiğini net olarak görüyoruz” dedi.
Özhaseki, siyasetten özel hayata kadar birçok konuda kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi.
"Sivil hayatımda da hep vakıflarda sosyal faaliyetlerin içerisinde oldum"
Ailesinin ticaretle uğraştığından dolayı babasının kendisinin siyasete girmesine ilk zamanlarda olumlu bakmadığını söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, siyasete giriş sürecini şöyle anlattı:
“Siyasi hayatım başlayana kadar birçok vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yürüttüm. Arkadaşlarım ile birlikte kurduğumuz bu kuruluşlarda öğrencilerin, garip ve yoksulların her zaman yanında olduk.
Kayseri’de ilk aşevini açtık. Yine öğrencilere burs faaliyetlerini, yakacak fonunu, ekmek fonunu ilk biz başlattık. Sivil hayatımda da hep vakıflarda sosyal faaliyetlerin içerisinde oldum. 94 öncesinde benim belediye başkanı olmam için gelip ısrar edenler, tabi haliyle o dönemin Refah Partisi Kayseri İl Bakanı, yönetimi, milletvekilleri, onlar ısrarla gelip babama söylediklerinde; babam hep olumsuz yaklaşıyordu.
Siyasete girmemem hususunda da kararlıydı, çünkü ticaretle uğraşan bir aileydik, işlerimizin sekteye uğramaması için babam siyasete girmemi istemedi. Bir gün tevafuk, Kayseri’nin eski vaizlerinden 85-90 yaşlarında Demirci Hoca vardı. Babam yine itiraz ediyor, ‘işimiz, gücümüz var’ diyordu. Demirci Hocam, babama dönüp dedi ki, “Oğlum, senin kaç tane evladın var?”.
Babam da ‘hocam biliyorsun 3 tane oğlum var’ dedi. Demirci Hocam, ‘Peki, Allah 2 tane verse ne yapacaktın’ dedi. Tabii babam ‘Yok, yapacak bir şeyim yok’ dedi. Demirci Hocam, ‘Bir tane verse veya sana hiç evlat vermese ne yapacaktın oğlum’ dedi. ‘Bırak Mehmet’i de çalışsın, millete hizmet etsin’.
Demirci Hoca’nın sözünden babam çok etkilendi, sonra da oradan bir kapı açıldı, siyasete girmeme müsaade etti. Haliyle belediye başkanlığımın ilk günlerinde annem ve babama şehrimin yoğun işlerinden dolayı fazla vakit ayıramadığım için biraz hayıflanırlardı ama bir müddet sonra insanların dua ettiğini gördükçe, ortaya çıkan hayırlı hizmetleri kendileri de gördükçe onlar da dua etmeye başladılar, duaları da üzerimizden hiç eksik olmadı çok şükür.”
"Ailem belediyeye gelip gitmez, abilerim, kardeşlerim, hiç karışmazlardı"
Siyasi yoğunluğundan dolayı ailesine yeterince zaman ayıramadığının içinde hüznü olduğunu belirten Özhaseki, “Eşimden ve evlatlarımdan ara ara epeyce bir sitemkâr sözler geliyor ama o kadar alıştık ki o sitemkâr sözlere adeta teğet geçiyor. Çocuklarımın yaşamaları, okullara gidip bitirmeleri, daha sonra okul hayatı boyunca yaşamış olduklarına bir arkadaş olamamak insanda bir acı oluşturuyor, içimde uhde olarak o kaldı benim.
Ama sağ olsunlar çocuklarım bir gün olsun beni utandıracak bir şey yapmadılar, bir gün olsun 21 yıl belediye başkanlığım oldu, gazetelere haber olmadılar. Ailem belediyeye gelip gitmez, abilerim, kardeşlerim, hiç karışmazlardı. Rahmetli babam bile, mağazamıza gelip de, ‘Amca ne olur bir oğluna söyle’ diyene, ‘bak evladım, burası belediye değil.
Otur sana bir tane kahve söyleyeyim, şu da özel kalem müdürünün telefonu, hadi sen git bir yavrum olur mu?’ falan deyip gönderirlerdi. O yüzden bu prensip dâhilinde devam ettiğimiz için çok rahat ettik hamdolsun" diye konuştu.
"Bir lokantada iş adamlarıyla yemek yerken uzun boylu bir delikanlı geldi"
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmasını şu şekilde anlattı:
“Cumhurbaşkanımızla benim ilk karşılaşmam, 90’lı yılların başında oldu. İstanbul’da ticaret yapıyordum, bir lokantada iş adamlarıyla yemek yerken uzun boylu bir delikanlı geldi, ‘Selamun aleyküm’ dedi.
‘Aleyküm selam’ dedik. ‘Ben, Recep Tayyip Erdoğan. Refah Partisi İstanbul İl Başkanıyım, masanıza misafir eder misiniz, oturabilir miyim?’ dedi. ‘Estağfurullah arkadaş, buyur, ne demek’ dedik. Oturdu, tanıştık, ben Kayseri’den geldiğimi söyledim haliyle ortak dostlarımız, arkadaşlarımız çıktı. Sonra derdini, davasını uzun uzun anlattı. Sonra da ayrılırken ‘Benim size bir hizmetim olur mu? İstanbul’dasınız, Kayseri’den geldiniz” dedi. ‘Yok, teşekkür ederiz’ dedik. O tanışmadan sonra da haliyle 94’te aday olduğumuzda daha çok görüşmeye başladık.
AK Parti’nin kuruluş sürecinde anayasal sebeplerle resmen bulunamasam da fikren bulundum. AK Parti’ye geçen ilk belediye başkanı ben oldum. İlk mitingimizi Kayseri’de gerçekleştirdik. Mitingden sonra sayın genel başkanımızı evimizde misafir ettik, o gece bizde kaldı. Daha sonra sayın genel başkanımızı, cumhurbaşkanımızı havaalanından İstanbul’a yolcu ettik.”
Belediyede 3 dönemden sonra gelişen konular nasıl ilerledi?
Kayseri’de yüzde 70 oy alarak Türkiye rekoru kırdığını hatırlatan Özhaseki, “Üç dönem bitti, 15 seneyi tamamladım, Kayseri’de yüzde 30’larla zor seçilmiştik, yüzde 40 aldık ikinci seçimlerde. Sonra AK Parti’de yüzde 70 oy alarak Türkiye rekoru kırdım. 2009 seçimleri yaklaştığında sayın başbakanımızdan randevu aldım, Başbakanlığa geldim. ‘Efendim, bugün ben helalleşmeye geldim, bana hakkınızı helal edin’ dedim.
Sayın başbakanımız o zaman şaşırdı, baktı; ’hayırdır Mehmet’ dedi. Ben de ‘Üç dönem oldu, zaten 3 dönem kuralı var, ben de dedim çok şükür yüzde 30’larla aldım yüzde 70’e kadar çıkardım oyumuzu, elhamdülillah iyi de temsil ettim’ dedim. Genel başkanımız o zaman ‘Eğer böyle gidersen sana hakkımı helal etmiyorum’ dedi.
Ve evet, öylece kalakaldım. Sonra dedi ki, ‘Senin Ankara’ya gelmen lazım. 2011’de seçimler var 2 sene sonra. Şimdi yeniden Büyükşehir Belediyesine aday ol, meclisine de epeyce bir genç kabiliyetli arkadaşlardan al, 2011’de sen Ankara’ya gel. Oradaki arkadaşlardan birini de yerine bırak, o da yetişmiş olur, hem de onun üzerinden elini çekmezsin, bizim de orada belediyeciliğimiz devam etmiş olur’.
Ben de kabul ettim.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu 2011’de ilk Genel Başkanlığında Mecliste çıktı bir konuşma yaptı bütçe görüşmelerinde konuşmanın sonuna doğru, elinde bir dosya var, 'Şimdi size Kayseri Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk dosyalarını açıklıyorum” dedi. Allah Allah, hiç duymadığımız bir şey, bekledik heyecanla. 10 dakika kadar bir şeyler söyledi ama affederseniz, saçmalığın zirvesi, yalan.
Ertesi sabahı zor ettik, ben bir basın toplantısı düzenledim, bu adam dedim ender bulunacak bir adam, 10 dakika 10 yalan nasıl söylenir işte bu adamdan öğrendik, Guinness Rekorlar Kitabı’na bu adam aday. Ertesi gün tüm belgeleri gerçekleriyle ortaya döktük, yalanlarını ve iftiralarını çürüttük.
Adam yeni yalanlarla ertesi gün bir daha ortaya çıktı. Biz yine yalanlarını ve iftiralarını gerçek belgelerle çürüttük. Derken bizim onunla kanlı bıçaklı olduğumuz mahkemeleşme safhası başladı. Sonra o iş uzayınca ben sayın cumhurbaşkanımıza dedim ki, 'Efendim, ben Ankara’ya gelemeyeceğim, rica ediyorum sizden, şu işler bir bitsin. Ben Ankara’ya gelirsem dokunulmazlık zırhına girdi, korktu da kaçtı derler, ‘Bundan da çok üzülürüm vallahi ben’ dedim.
Sayın genel başkanımız, 'Bunlar her şeyi söylerler, aldırış etme’ dedi. Genel başkanımız ısrar edince ‘Efendim bir dakika dedim, yanımda eşim var, ona veriyorum’ dedim, telefonu hanıma verdim. Eşim Neşe Hanım dedi ki, ‘Efendim rica ediyoruz, bu mahkeme süreçleri bir bitsin, araştırmalar bir bitsin, sonra ne zaman ne diyorsanız yine biz tamam, emredersiniz’ dedi. Sonra genel başkanımız ‘Tamam’ dedi.”
"20 yılda yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın referansıdır"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 2023 Seçimlerini Cumhur İttifakı olarak kazanacaklarını vurgulayarak, “20 yıl boyunca yapmış olduğumuz icraatlar birinci derecede en önemli referansımız, bizim bunu iyi anlatamadığımız kanaati bende var. Hükümet etme noktasında nihayetinde baktığınız zaman her bir alanda geçmiş hükümetlerinden çok fazla işler yaptık, devasa projeler yaptık. Ve başarılıyız, sağlıkta da başarılıyız, enerjide de başarılıyız, savuma sanayinde başarılıyız, aklınıza ne geliyorsa. Ayrıca Türkiye’deki özgürlüklerin genişletilmesini ve vesayet rejiminin çökertilmesini AK Parti olarak biz yaptık.
20 yılda yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın referansıdır. Şu andaki sıkıntıyı da çözecek her türlü formül yine bizde var, bilgi birikim bizde var, ekip ve başarılı kadrolar bizde var. Yaptığımız anketlerde bize az da olsa ara ara kırılan seçmenin CHP’ye, İyi Parti’ye ve diğer partilere gitmediğini açıkça görüyoruz.
Kararsızlara dönüşen seçmenin tekrar gönlünü kazanacağız. Yaptığımız son çalışmalarda da kararsız seçmenin açık ara partimize yöneldiğini net olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.