- Haberler
- Politika
- Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor
Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ford'un Yeniköy'e 2 milyar avro yatırım ile kurduğu yeni fabrikasının açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Dünyada bu yıl, 7 milyonu Çin, 3 milyonu Avrupa ve 2 milyonu Amerika'da olmak üzere toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Mevcut firmaların ve yeni aktörlerin piyasaya girişiyle bu alandaki rekabetin giderek kızışacağı anlaşılıyor' dedi.
Ford Otosan tarafından dijital olarak tasarlanan Yeniköy Fabrikası hizmete açtı. Fabrikanın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, Ford Pro Avrupa Başkanı Hans Schep ve protokol katıldı.
"Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artıyor. Dünyada bu yıl, 7 milyonu Çin, 3 milyonu Avrupa ve 2 milyonu Amerika'da olmak üzere toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Mevcut firmaların ve yeni aktörlerin piyasaya girişiyle bu alandaki rekabetin giderek kızışacağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bizde TOGG'un yollara çıkışının tetiklediği ilgiyle, hızlı gelişen elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda ilerliyoruz. Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir" diye konuştu.
"Avrupa'nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlıyız"
Elektrikli araç bataryasında, 70 gigawatt saatlik bir üretim kapasitesine şimdiden ulaşmış bir ülke olarak, en geç 2030 yılında Avrupa'nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlı olduklarını söyleyen Erdoğan, "Bu çerçevede, elektrikli araç üretiminde Ford Otosan grubunun yaptığı hamleleri takdirle takip ediyoruz. Ford Otosan'ın geçtiğimiz yılın nisan ayında banttan indirdiği Türkiye'nin ilk elektrikli ticari aracı e-transit ile attığı adımın devamının geleceğine inanıyorum. Tıpkı içten yanmalı ticari araçlarda olduğu gibi, elektrikli ticari araç üretimi ve satışında da Ford Otosan'ın ülkemizin amiral gemisi olmayı sürdüreceğinden şüphe duymuyorum. Ford'un elektrikli araç ve batarya yatırım programını yakından takip etmeyi, ihtiyaç duyulan her noktada sizlere destek vermeyi sürdüreceğiz. Otomotiv sektöründeki yeni gelişmelere kendini adapte edemeyen firmaların, kökleri ne kadar derine uzanırsa uzansın bir süre sonra ayakta kalmaya zorlanacakları açıktır. Geleceğin yenilikçi teknolojilerine yaptığı yatırımlarla Ford, önümüzdeki asırda da sektördeki liderliğini devam ettirme azmiyle yoluna devam ettiğini ispatlıyor" şeklinde konuştu.
Küresel ekonominin son 2-3 yıldır çok ciddi zorluklarla, ardı ardına gelen, son asrın en büyük krizleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Tüm dünyayı derinden sarsan Covid-19 salgınının etkilerinden henüz tam manasıyla kurtulmadan Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Tedarik zincirinden yaşanan kırılmalara, savaşla birlikte bir de enerji ve gıda fiyatlarıyla ilgili sıkıntılar eklendi. Buna bağlı olarak, pek çok ülkede enflasyon rakamları son 60-70 yılın yüksek seviyelere ulaştı. Elbette bu olumsuzluklardan, dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi bizde etkilendik ve etkileniyoruz. Tüm bunlara ilave olarak, 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketi depremlerde 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik, şehirlerimizde ciddi yıkım yaşadık. Depremle yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırmak için 100 milyar doların üzerinde ilave finansman ihtiyacımız ortaya çıktı. Buna rağmen, Türkiye Yüzyılı vizyonu altında belirlediğimiz hedeflerimizden vazgeçmedik. Programlarımızı, yatırımlarımızı, projelerimizi rafa kaldırmadık" ifadelerini kullandı.
"Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor"
Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsinin ülkemizin içinde yer aldığı bölgede geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan, Suriye'deki istikrarsızlığa, Gazze'de yaşanan insani trajediye kadar tüm krizlerin ilk muhatapları arasında bizde yer alıyoruz. En büyük başarımız, şimdiye kadar ülkemizi sıcak çatışmaların tarafı yapmamak ve istikrarsızlık ateşinin ülkemize sirayet etmesine izin vermemek olmuştur. Tam tersine, uyguladığımız dengeli, ilkeli ve soğuk kanlı politikalarla Türkiye'yi krizlerin çözümünde anahtar konumuna getirdik. Tüm krizlerde hep adaleti savunduk, barışı savunduk, insan hak ve hürriyetini savunduk. Nerede olursa olsun, akan kanı durdurmak için elimizdeki tüm imkanları seferber ettik. Mazluma sahip çıkarken, inancına, kökenine asla bakmayıp, zalimin karşısında dimdik durmayı görev biliyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı onurlu duruşu devam ettireceğiz. Dış politikalarla bu adımları atarken, ekonomiyi asla geri plana atmadık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimizden taviz vermeden, güncel ihtiyaçları karşılayacak politikalar geliştirip uyguladık, uyguluyoruz. Türk ekonomisinin küresel fırtınalardan en asgari düzeyde etkilenmesini sağlamak amacıyla, iş dünyamıza mümkün olan en geniş yelpazede destek olmaya özel önem verdik. Yaşanan sıkıntıların, insanımızın refah seviyesinde gerilemeye yol açmaması için ücretliler ve emekliler başta olmak üzere, düşük gelirli kesimlerin hep yanında yer aldık. Yine bu dönemde, başarıyla gerçekleştirdiğimiz 14 ve 28 Mayıs seçimleri, bir diğer dönüm noktasını teşkil etmiştir. Milletimize yakışır büyük bir olgunlukla, yüzde 90'ı bulan rekor katılımla, adeta bir milli irade şölenine çevirdiğimiz bu tarihi seçimler, Türk demokrasinin gücünü ortaya koymuştur. Milletimiz nezdinde güven tazelediğimiz seçimlerin ardından, hiç vakit kaybetmeden hükümetimizi kurduk, kadrolarımızı kurduk ve Türkiye Yüzyılının inşası için yola revan olduk. Öncelikli meselemiz olan ekonomiye dair yol haritamızı kısa süre içinde öncelikle milletimizle paylaştık. Orta vadeli programın ardından geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Yılık Programını ve 12. Kalkınma Planımızı kamuoyumuz, iş dünyamızın, milletimizin takdirine sunduk. Tüm paydaşlarımızla, istişare halinde hazırladığımız plan ve programları iş dünyamızla iş birliği içinde hayata geçireceğiz" dedi.
Önümüzdeki 5 yıl boyunca ekonomide rehberlik edecek kalkınma planında yüzde 5 oranında istikrarlı büyüme hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "Amacımız, 2028 yılında 1,6 trilyon dolar toplam ve 17 bin 554 dolar kişi başına milli gelire ulaşmaktır. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayarak, dönem sonunda işsizliği yüzde 7,5 düzeyine indirmeyi öngörüyoruz. Özellikle, mal ihracatını 375 milyar dolara yükseltmeyi, turizm gelirlerinde de 100 milyar dolar seviyelerine ulaşmayı planlıyoruz. Böylece, ülkemizin kronik sorunlarının başında gelen cari işlemler açığını 0'ya yakın bir seviyeye düşürmüş olacağız. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmek, 2028 yıl sonunda ise yüzde 4,7'ye geriletmek en önemli hedeflerimizdir. Ayrıca bu süreçte doğrudan yatırımları ülkemize çekmek için yatırım, ticaret ve finansman alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Temel vergi kanunlarında yatırımcı dostu sade, anlaşılır ve adil bir vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacağız. Türkiye uluslararası yatırımlar ve yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını güçlendirecek ve sürdürecektir. Daha pek çok detayı olan bu hedeflerin hiçbiri afaki değildir. Türkiye'nin son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi dayatmalar, terör saldırıları, sokak olayları, darbeler, sosyal ve ekonomik tuzak teşebbüsleri, 2023 hedeflerimize ulaşmamızı elbette bir parça geciktirmiştir. Ama unutmayınız ki, ayakta kalarak geride bıraktığınız her fırtına aynı zamanda size eşsiz tecrübeler de kazandırır. Ülke olarak, biz artık bu tecrübeye sahibiz. Küresel ve bölgesel her gelişmenin bize maliyetini, önümüze çıkardığı fırsatları artık çok daha erkenden görebiliyoruz. Dolayısıyla ona göre hazırlığımızı yapıyor ve sonuçları yönetebiliyoruz. Yatırımcılarımıza potansiyelimizin en iddiaları kesimlerini oluşturan kadınlarımıza, gençlerimize ve girişimcilerimize verdiğimiz destekleri hep bu doğrultuda tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Türkiye Yüzyılının vizyonunu 2053 ufkunda şekillendirmeyi sürdürürken, milletimizden aldığımız desteğin hakkını vermek için gece gündüz çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Ali Koç: “Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz”
Açılışta konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, “Cumhuriyetimizin 2. asrına girerken geleceğin fabrikası olarak adlandırdığımız Yeniköy Fabrikamızı yaklaşık 4 kat büyüterek ve daha da modernleştirerek hizmete alıyoruz. Bu mutluluğun ilk adımı 16 Mart 2021 tarihinde atıldı. Pandeminin zirve zamanıydı, herkes nasıl ayakta kalabileceğini düşünüyordu. Tüm dünyada tedirginlik hakimdi, bırakın yeni yatırımları, herkes nasıl ayakta duracağını düşünüyordu. Ancak böylesine belirsiz dönemde, gelecek vizyonu diye isimlendirerek, 2 milyar avroluk stratejik yatırımızı açıkladık. Bu rakam Türk otomotive sektöründeki en büyük yatırımdır. Etkisi en az 10 yıl sürecek iddialı vizyon projesidir. O gün Avrupa’nın ticari araç lideri ve Türkiye’nin ihracat şampiyonu olarak otomotiv sanayinin elektrifikasyon dönüşüne de liderlik edeceğiz demiştik. Bu doğruluda elektrikli ve bağlantılı ticari araç projeleri uygulamak için hızla harekete geçtik. İşte şimdi buradayız. Fabrikamız Avrupa’nın önde gelen elektrikli ticari araç üretici konumumuzu güçlendirecektir. Ancak yarın için hayallerimiz için hayallerimiz bunun çok daha ötesindedir. Doğrudan oluşturacağı çok büyük değerler var. İstihdam, ihracat, vergiler ama bunun yanı sıra bizi heyecanlandıran en önemli husus tedarik ekosistemimizi geliştirecek olması. Dolayısıyla Türkiye’nin otomotiv yan sanayine, ekosisteme hizmet edecek. Cumhurbaşkanım, sizlerin gelecek vizyonumuza olan inancımız sayesinde bu yatırımları gerçekleştirebiliyoruz. Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz. Bize inandınız, teşvik ettiniz. Bu stratejik yatırımları ülkemize çekebilmemiz devletimizin sağladığı destekler, kolaylıklar cömert teşviklerle mümkün olabildi. Alında biz devlet ve özel sektör omuz omuza verdiği zaman sanayi alanında neler başarabileceklerini gösterdik” dedi.