• Haberler
  • Politika
  • İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır

İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM Genel kurulunda Dışişleri Bakanlığı Bütçesi üzerine konuştu. Konuşmasında İsveç'in NATO üyeliği bahsine değinen MHP'li Özdemir 'ABD yönetimi ve senatosu gazi meclisimizle eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır' dedi.

İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır
TAKİP ET Google News ile Takip Et

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM Genel kurulunda Dışişleri Bakanlığı Bütçesi üzerine konuştu. Konuşmasında İsveç’in NATO üyeliği bahsine değinen MHP’li Özdemir; “ABD yönetimi ve senatosu gazi meclisimizle eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır” dedi.

Geride bıraktığımız yıl içerisinde Türkiye’nin aynı anda çok boyutlu, çok taraflı ve çok yönlü sorunlarla muhatap olmak durumunda kaldığını belirten Özdemir, Ukrayna-Rusya savaşıyla beraber gözlemlenen sıkıntılar karşısında ülkemizin politikalarının tüm ülkelerce dikkatle karşılandığına, Karabağ savaşı sonrası Kafkasya’da yeni dengelerin şekillenmeye başladığına ve İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamlara değindi. Özdemir; "Bu üç konu çerçevesinde yaşanan gelişmelerin tamamı ülkemizin bölgesel ve küresel barış ile istikrarın tesisi için sergilenmesi gereken liderlik konusunda öne çıktığı neticeleri doğurmuştur” dedi. 2024 yılında 62 ülkede seçimlerin planlandığını belirten MHP’li Özdemir, “62 ülkede gerçekleşmesi planlanan seçimler, her ülkenin gündemini daha çok kendi içerisinde kapanık bir hale getirmektedir” ifadelerini kullandı. Covid-19 pandemisiyle başlayan, ekonomik savaşlar, ambargolar, enerji arzı krizi gibi faktörlerle bozulan küresel ve yerel ekonomiler, toplum kesimleri üzerinde tahribat oluştururken, hükümetleri de zorladığını belirten Özdemir, “Böylesi bir dönemde hemen hemen her ülkede orta sınıf olarak tabir edilen tabakanın daha alt sınıfa doğru kayması, sınırı aşan göç hareketliliğinin artması, bölgeler ve hatta şehirlerarası gelir dağılımının adaletsiz bir satıhta kendisine yol bulması, pek çok ülkede yabancı muhalifliği beslemekte, ırkçılık akımlarına güç kazandırmaktadır” dedi. MHP’li Özdemir; “Üstelik bu durum ileri demokrasi ülkeleri olarak değerlendirilen bölgelerde de görülmekte, başta İslamofobi ve Türkofobi olmak üzere, insanlık dışı eylemler fütursuzca sergilenmektedir” ifadelerini kullandı. Özdemir, Avrupa’da bulunan ülkelerin de yer aldığı çok geniş bir coğrafyada, aşırıcılık yanlısı siyasi anlayışa sahip partilerin iktidara gelmesinin giderek yüksek bir ihtimal halini aldığını belirtti.

"Küresel barış tehdit altındadır"

İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma sessiz kalan ve destekleyen ülkelerin varlığının küresel barışı tehdit ettiğini belirten Özdemir; “İsrail’in hukuk tanımaz tavrı ve terör devleti edasıyla Gazze’de yaptığı soykırıma sessiz kalan ve hatta destekleyen ülkelerin varlığı; küresel barışın ne derecede tehdit altında olduğunu ortaya çıkarmıştır” dedi. Özdemir; “Dünya genelinde İslam ve Türk düşmanlığının yükseldiği bir dönemde adil bir düzenin sağlanabilmesi için Türk Devletleri ve İslam ülkelerinin sergileyeceği gayret, giderek daha değerli bir hal almaktadır” diye ekledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir, mevcut durumda bir dünya düzeninden bahsetmenin mümkün olmadığını, var olan küresel iklim her anlamda düzensizlik, kriz ve kaos içerisinde olduğunu, dünyada adalet ve huzurun kaybolduğunu belirterek; “Güç merkezi olduğu iddiasında bulunan ülkeler zalimlikte sınır tanımamakta, zulümde birbirleriyle yarışmaktadır. Ne devlet ahlakı, ne de hukuk anlamında tutarlı bir işleyiş ve yaklaşımdan söz edebilmek mümkün değildir. Çıkar odaklı paylaşım ve kaygılar, yerini artık sapkın inançlar temelinde şekillenen, şeytani bir hesabın içerisine dünyayı sürüklemiştir. Mesele iklim krizi, terör, göç ve yabancı muhalifliği gibi konuları çoktan aşmış, karanlık adeta insanlığı esir almaya başlamıştır. Bu şartlarda ülkemizin zulüm ve adaletsizlikler karşısında huzur, istikrar ve barış ortamını tesis edebilmek için öne çıkan ülkelerden olması, bizim tarihi, imani ve tabii sorumluluğumuzdandır” ifadelerini kullandı. “Türkiye, birbiriyle kesişen dört bölgenin en güçlü, lider ve kendi gündemini hayata geçiren ülkesi olmak zorundadır, kaldı ki öyledir de” diyen Özdemir; “Aynı anda Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika coğrafyasında hâkim bir unsur olduğumuz gerçeği üzerine stratejimizi belirlemeli, diplomatik kabiliyet ve birikimimizi bu jeopolitik temel üzerine konumlandırmalıyız. Aksi bir durumda Anadolu’nun çok hızlı ve kolay bir şekilde tehdit altına girmesi ve yaşanan küresel buhranın hedef coğrafyalarının başında gelmesi ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır. Yine bu dört bölgedeki ağır imtihanlar, meydan okumalar, tehdit ve risklerle baş etme kabiliyetimizi de doğru yönetmeli, potansiyelimizi verimli kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.

"Dünyanın 5’ten büyük olduğu haykırışımız doğrudur"

Türk Milletinin geçmişi binlerce yıla dayanan, köklü bir devlet geleneği ve yeteneğine sahip olduğunu belirten Özdemir; “21. yüzyılın ağır şartları karşısında en büyük kazanım ve hazinemiz de kuşku yoktur ki burada yatmaktadır” dedi. Özdemir; "Gelinen aşamada dünyanın 5’ten büyük olduğu haykırışımız doğrudur, her çevre nazarında duyulmuş ve destek de bulmuştur. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği kazanımlarla bunun içinin nelerle dolu olduğunu göstermenin vakti gelmiştir. Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına dair ortaya koyduğumuz büyük hedeflerimize erişebilmek için artık sadece sesimizi yükseltmekten ziyade, eylem ve sonuç alma zorunluluğumuz da vardır” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Dış Politikasını ilgilendiren bir başka hususun İsveç’in NATO’ya üye olması düşüncesiyle diğer bazı NATO üyeleri ve bölge ülkeleriyle alakalı olan ilişkilerimiz olduğundan bahseden Özdemir, İsveç’in PKK/PYD ve FETÖ olmak üzere Türkiye’ye karşı faaliyet yürüten terör örgütleri ile olan yakın ilişkilerine değindi. İsveç’in NATO’ya üyelik çerçevesinde Türkiye’ye bazı taahhütler verdiğini belirten MHP’li Özdemir; "İsveç tarafından bazı adımlar atılsa da özellikle ABD’nin, satın almak istediğimiz F-16 savaş uçakları konusunu, İsveç’in NATO’ya üyeliği şartına bağlaması ise bizim nazarımızda kabul edilemez gelişmelere sebebiyet vermiştir” dedi.

Özdemir, ABD yönetiminin F-16 satışı konusunda ısrarla kendi senatosunu adres göstermesi ve bu yolda yakışıksız tutumlarla oyalama taktiklerine girmesinin Türkiye’ye karşı yapılan bir saygısızlık olduğunu belirterek; “Hiç kimse, özellikle de okyanus ötesinden bakarak Türkiye’yi yorumlamaya çalışanlar, milletimizin iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin duruşunu hafife alma hatasına düşmemelidir. Birilerinin senatosu varsa, bizim de savaşlar yönetmiş, ordular kurmuş, bağımsızlık için mücadele vermiş, kan nedir, can nedir, bayrak nedir, vatan nedir, egemenlik nedir bunu yaşayarak tescilleyen ve bütün dünyaya kabul ettiren Türkiye Büyük Millet Meclisimiz vardır. ABD yönetimi ve senatosu gazi meclisimizle eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Özdemir, “Eğer İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barış ortamı sağlanırsa, 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti tanınırsa, İsrail tazminat ödemeyi kabul ederse, Netanyahu’nun Lahey’de yargılanmasının yolu açılırsa işte o vakit İsveç’in NATO üyeliğine tamam deriz” dedi.

Bakmadan Geçme