- Haberler
- Dünya
- Biden'a yönelik gizli belge soruşturmasının savcısı Temsilciler Meclisi'nde ifade verdi
Biden'a yönelik gizli belge soruşturmasının savcısı Temsilciler Meclisi'nde ifade verdi
ABD Başkanı Joe Biden'a yönelik 'gizli belgeleri saklama' soruşturmasında hazırladığı raporda Biden'ın yaşı ve bilişsel yeteneklerini sorgulayan Özel Yetkili Savcı Robert Hur ABD Temsilciler Meclisi'nde ifade verdi. Bağımsız bir soruşturma yürüttüğünü belirten ve hazırladığı raporu savunan Hur, Biden'ı 'aklama' iddialarına 'Bu benim raporumda kullanılan bir kelime değil ve bir savcı olarak görevimin parçası da değil' sözleriyle yanıt verdi.
ABD Başkanı Joe Biden’a yönelik “gizli belgeleri saklama” soruşturmasında hazırladığı raporda Biden’ın yaşı ve bilişsel yeteneklerini sorgulayan Özel Yetkili Savcı Robert Hur ABD Temsilciler Meclisi’nde ifade verdi. Bağımsız bir soruşturma yürüttüğünü belirten ve hazırladığı raporu savunan Hur, Biden’ı “aklama” iddialarına “Bu benim raporumda kullanılan bir kelime değil ve bir savcı olarak görevimin parçası da değil” sözleriyle yanıt verdi.
ABD Başkan Joe Biden’ın evinde ve ofisinde bulunan gizli belgeleri soruşturan Özel Yetkili Savcı Robert Hur, ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’nde ifade verdi. Açılış konuşmasında Biden hakkındaki soruşturmayı profesyonelce ve diğer soruşturmalarda başvurduğu hukuki standartlar çerçevesinde yürüttüğünü kaydeden Hur, “Ekibimle birlikte kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma yürüttük. Ve Biden’ın başkan yardımcılığı görevi sona erdikten sonra, sıradan bir vatandaş olduğu dönemde, gizli materyalleri kasıtlı olarak sakladığına dair kanıtlar tespit ettik” dedi. “Ancak, makul şüphenin ötesinde kanıt seviyesine ulaşan bir delil tespit edemedik. Kanıtlar bu standardın altında kaldığı için, Bay Biden’a karşı cezai suçlamada bulunmadım” diyen Hur, “Adalet Bakanlığı yönetmelikleri, başsavcıya kararımın nedenlerini açıklayan gizli bir rapor yazmamı gerektiriyordu. Bu davayla ilgili açıklamamın titiz, ayrıntılı ve kapsamlı bir analiz içermesi gerektiğini anlamıştım. Başka bir deyişle, çalışmamı detaylandırmam gerekiyordu. Tıpkı herhangi bir savcının dava açma ya da açmama kararını açıklarken kendi çalışmasını detaylandırmasını beklediğim gibi” şeklinde konuştu. Hazırladığı raporda Biden’ın hafızası ve bilişsel becerileriyle ilgili yaptığı değerlendirmeleri savunan Hur, “Raporda Başkan’ın hafızasının uygunluğuna ilişkin değerlendirmem gerekli, doğru ve adildi” dedi.
Biden’ı suçlamama kararına eleştiri
Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’nin hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Partili üyeleri açılış konuşmalarında Hur’un Biden’a yönelik soruşturmada vardığı sonuçları değerlendirdi. Cumhuriyetçi Parti Temsilcisi Jim Jordan, Hur’un Obama yönetimi sona erdikten sonra Biden’ın “yasaları çiğnediğini” ve gizli materyalleri “yasadışı bir şekilde” elinde tuttuğunu tespit ettiğini söyledi. “Ele alması gereken temel bir soru vardı. Joe Biden gizli bilgileri hukuka aykırı bir şekilde elinde tuttu mu? Cevap, evet, tuttu” diyen Jordan, “Joe Biden yasaları çiğnedi ama unutkan ve jüriye sempatik görünecek yaşlı bir adam olduğu için Bay Hur suçlamada bulunmamayı tercih etti” eleştirisinde bulundu.
“Hur’un raporu Biden’ın aklandığını gösterdi”
Demokrat Parti Temsilci Jerry Nadler ise, Hur’un soruşturmasının Biden’ı tamamen temize çıkardığını iddia etti. “Başkan Biden sorumlu bir şekilde hareket ederek tamamen işbirliği yaptı ve cezai suçlama yöneltilmedi” diye Nadler, “Savcı Hur’un raporu Başkan Biden’ın tam ve eksiksiz bir şekilde aklandığını göstermektedir” ifadelerini kullandı. Demokrat Parti Temsilcisi Jamie Raskin de, Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray’ın Hur’un raporunun yayınlanmasını istemediği iddiasına karşı çıkarak Biden’ın eylemlerini eski Başkan Donald Trump’ınkilerle karşılaştırdı. “Başkan Biden yürütme ayrıcalığını ileri sürmedi ya da başkanlık suçlarından mutlak dokunulmazlık talep etmedi” diyen Raskin, “Biden kutu kutu belgeleri yatağının altına ya da küvete saklamadı. Müfettişlerle kavga etmedi, ya da Bay Hur’un raporunun tek bir kelimesini düzeltmeye çalışmadı” diye konuştu. Cumhuriyetçi Parti Temsilci James Comer ise tutanakları incelemek için “çok az zamanları” olduğunu belirterek, Beyaz Saray’ın Hur’un raporunun yayınlanmasını istemediğinin “açık” olduğunu iddia etti.
Biden’ın hafızası ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri savundu
Demokrat Parti Temsilci Adam Schiff ise, Hur’u gizli belge soruşturması kapsamında hazırladığı raporda Başkan Joe Biden’ı nitelemek için kullandığı dil nedeniyle eleştirdi. Hur’un, raporunun kamuoyuna açıklandığında yaratacağı siyasi etkiyi düşünmesi gerektiğini belirten Schiff, raporun daha objektif bir şekilde yazılabileceğini vurguladı.
Hur’un Biden’ı aşağıladığını kaydeden Schiff,
“Başkan’ın bir belge ya da bir dizi belge karşısındaki hatıraları hakkında yorum yapmakla yetinebilirdiniz. Ama daha ileri gidip hafızası hakkında genel bir yorum yapmaya karar verdiniz, değil mi?” diye sordu. Hur ise, Biden’ın hafızasıyla ilgili yorumları çıkarabileceğini, ancak bunun raporu “eksik” hale getireceğini söyleyerek raporun yazımında siyasetin bir rol oynamadığını yineledi.
“Partizan siyasetin çalışmalarımda yeri yok”
Demokrat Parti Temsilcisi Hank Johnson da,
Hur’u, Joe Biden hakkındaki gizli belgeler soruşturması ile ilgili rapor yayınlayarak Donald Trump’ın başkanlık kampanyasına yardım etmekle suçladı. Hur’un böylece olası bir Trump başkanlığından profesyonel olarak faydalanabileceğini savunan Johnson, Hur’a “Sen bir Cumhuriyetçisin, değil mi?” diye sordu. Hur’un “Evet” yanıtı vermesinin ardından Johnson, “Başkan Trump’ın yeniden seçilmesi için elinizden geleni yapıyorsunuz ki federal yargıç olarak ya da Adalet Bakanlığı’nda başka bir pozisyona atanabilesiniz, öyle değil mi?” ifadelerini kullandı. Bunun doğru olmadığını söyleyen Hur ise, “Sayın kongre üyesi, sizi temin ederim ki benim böyle bir niyetim yok. Ve size şunu söyleyebilirim ki, partizan siyasetin benim çalışmalarımda hiçbir şekilde yeri yoktur” dedi.
Biden’a ‘bunak’ deyip demediği soruldu
Cumhuriyetçi Parti Temsilci Scott Fitzgerald, Hur’un raporunda Biden’ın hafızası hakkında kullandığı ifadelere değindi. “Webster’s sözlüğü ’bunak’ kelimesini yaşlılıkla bağlantılı olarak hafıza gibi bilişsel yeteneklerin azalması olarak tanımlıyor” diyen Fitzgerald, Hur’a “Raporunuzda Biden’ın bunamış olduğunu mu tespit ettiniz?” diye sordu. Hur ise, “Bu tespit raporumda yer almıyor” yanıtını verdi. Demokrat Parti Temsilci Pramila Jayapal’ın Biden’ı “akladığı” yönündeki ifadesine de itiraz eden Hur, “Bu benim raporumda kullanılan bir kelime değil ve bir savcı olarak görevimin bir parçası da değil” diye konuştu.
Rapordaki ifadeler tartışmalara neden olmuştu
ABD Başkanı Joe Biden’ın evinde ve ofisinde bulunan gizli belgelerle ilgili yürütülen soruşturmada Özel Yetkili Savcı Robert Hur’un hazırladığı 345 sayfalık rapor, Beyaz Saray’ın herhangi bir redaksiyon talebinde bulunmayacağını duyurmasının ardından kamuoyuna açıklanmıştı. Biden’ın soruşturmaya konu belgeleri kasıtlı olarak sakladığının tespit edildiği belirtilen raporda, buna rağmen Biden’a suçlama yöneltilmeyeceği ifade edilmişti. Biden’ı gizli belgeleri uygunsuz şekilde kullanmaktan mahkum etmenin zor olacağı ifade edilen raporda, “Çünkü Bay Biden kendisiyle yaptığımız görüşmelerde olduğu gibi, kendisini jüriye sempatik, iyi niyetli, hafızası zayıf yaşlı bir adam olarak sunacaktır” denilmişti. Görevde olması sebebiyle Biden’a yönelik cezai bir kovuşturma yapılamayacağı hatırlatılan raporda, Biden’ın daha sonra yargılanma ihtimaline atıfla “Jüriyi, 80’li yaşlarına merdiven dayamış eski bir başkanı kasıtlı bir zihinsel durum gerektiren ciddi bir suçtan mahkum etmeleri gerektiğine ikna etmek zor olacaktır” ifadelerine yer verilmişti. Biden’ın hafızasında “önemli zayıflamalar” olduğu ve soruşturmaya konu belgelere dair detayları tam olarak hatırlamadığı kaydedilen rapor, ABD başkanının bilişsel yeteneklerini tartışmaya açtığı gerekçesiyle eleştirilerin hedefi olmuştu.
Biden açıklama yapmıştı
Raporun yayınlanmasının ardından Beyaz Saray aracığıyla yazılı bir açıklama yapan Biden ise, kararı memnuniyetle karşıladığını belirtmişti.
“Başından beri ulaşacaklarına inandığım sonuca ulaştıklarını görmekten memnuniyet duydum. Bu konuda herhangi bir suçlama yapılmayacak ve konu artık kapanmıştır” diyen Biden, soruşturmanın 40 yılı aşkın bir süre öncesine, hatta genç bir Senatör olduğu 1970’li yıllara kadar uzanan kapsamlı bir soruşturma olduğunu vurgulamıştı. Soruşturma sürecinde yetkililerle tam işbirliği yaptığını kaydeden Biden, “İsrail 7 Ekim’de saldırıya uğramış olmasına ve uluslararası bir krizle uğraşıyor olmama rağmen, geçen yıl 8 ve 9 Ekim tarihlerinde iki gün boyunca beş saat süren yüz yüze görüşmeler yaptım. Amerikan halkına bunu borçlu olduğuma inandım. Böylece hiçbir suçlama yapılmayacağını ve konunun kapanacağını bileceklerdi” ifadelerini kullanmıştı.