Ayrımcılık ve dışlama küresel olarak artış göstermekte

Fas’ın Fes şehrinde düzenlenen BM Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin 9. Küresel Forumu’na katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu Bakanları Toplantısında konuştu. BM Medeniyetler İttifakı’nın insanların acı çekmesine neden olan bazı temel sorunları ele almaya devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, “Zihinlerdeki ön yargılardan fiili ayrımcılığa ve hatta nefret suçlarına kadar pek çok zorlukla şu anda mücadele etmekteyiz” dedi.
Bu zorluklar karşısında uluslararası iş birliğinin daha somut hale getirilmesine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Hedefimiz daha etkin, daha etkili bir ittifak kurmak. Elbette buradaki 158 ülkenin katılımıyla birlikte açık bir şekilde güçlü bir küresel desteği de görmekteyiz. Ben herkesin huzurunda Türkiye adına söylemek isterim ki buradaki ortak amacımıza bir adanmışlığımız mevcuttur. Sevgili dostlarım şu anda 17 yaşında olan bu ittifak iyi niyet üzerine ve iyimser bir bakış açısıyla kuruldu” ifadelerini kullandı.

“Günümüzde pek çok tehdit ve zorluk var ve bunlar sadece savaşlarla kısıtlı değil”
İttifak ilk kurulduğu zamanlarda o yıllarda popüler bir söylem olan “medeniyetlerin çatışması”nın söz konusu olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “Neredeyse 20 yıl önce İspanya'yla birlikte bizler karşılıklı bir müzakere yürütülebilecek, diyaloğa ve karşılıklı saygıya dayalı bir girişim başlatmak istedik. İttifak, zamanımızın en önemli barış girişimlerinden biridir. Hem mesajı hem de çalışmalarıyla birlikte katkılarını bu yönde sunmakta. Şunu lütfen unutmayalım halihazırda günümüzde pek çok tehdit ve zorluk var ve bunlar sadece devletler arasındaki savaşlarla kısıtlı değil. Yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, İslam karşıtlığına olan yatkınlıklar ve başka çeşitlerdeki ayrımcılık ve dışlama küresel olarak artış göstermekte. Bunlar da insanların ve devletlerin güvenliğine ve barışına tehdit oluşturmakta” dedi.

“Bu girişimin desteğimize ihtiyacı var”
İttifakın projelerine değinen Çavuşoğlu, “İttifak, gençlik, eğitim, göç ve medya gibi öncelikli alanlarındaki projeler aracılığıyla ortak duyguları ve ortak eylemleri aktif bir şekilde teşvik ediyor. Bu girişimin desteğimize ihtiyacı var. Hem kurumsal hem de mali olarak bu desteği vermek durumundayız. Benim ülkem Türkiye kendi desteğini ittifaka sunmaya devam edecektir. Zaten İstanbul'daki bölge bölgesel merkezin kurulması da bunun bir işaretidir. Halihazırda bu süreç devam etmekte” dedi.