Türkiye'nin en büyük, en güçlü markası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır

Türkiye'nin ilk ulus marka buluşması olan “Türkiye Ulus Markalama Forumu”, İstanbul'da başladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'un katıldığı forumda, dünyaca ünlü ülke markalama uzmanları, akademisyenler, sektör temsilcileri ile alanında uzman konuşmacıları bir araya geldi.

Foruma İhlas Haber Ajansı'ndan ise, Genel Müdür Hamit Arvas ve Genel Yayın Koordinatörü İrfan Altıkardeş katıldı. Forumun açılış konuşması, Prof. Dr. Fahrettin Altun tarafından yapıldı. Altun, Türkiye'nin markalaşması çalışmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ilham aldıklarını belirterek, Türkiye'nin en büyük, en güçlü markasının Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Sosyal medya platformlarının tarafsızlığı konusunda da konuşan Altun, sosyal medya platformlarının sanıldığı gibi tarafsız olmadığının Twitter skandalıyla ortaya çıktığını belirtti. Türkiye'nin özellikle son dönemdeki çalışmalarıyla tüm dünyada umuda hizmet eden bir ülke haline geldiğini de vurgulayan Altun, Türkiye'nin küresel barış ve istikrar için merkez ülke konumuna yerleşmiş durumda olduğunu ifade etti.

“Sosyal medya platformlarının sanıldığı gibi tarafsız olmadığını Twitter skandalında gördük”

Twitter skandalının, sosyal medya platformları aracılığıyla bir ülke markasına dair algının nasıl yönlendirilebileceğini gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Bugün devletler, bir yandan küresel ekosistem içerisinde varlık gösterme, daha fazla yatırımcı ve ziyaretçi çekmek, acımazsız bir rekabete sahne olan uluslararası sistemde kendilerine yer edinmek, itibar kazanmak ve daha görünür hale gelmek için ulus markalama faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütme mücadelesi veriyor.

Bu faaliyetler hiç kuşkusuz, ciddi yatırım ve planlama gerektiren faaliyetler ve böyle olduğunda büyük getiriler sağlayan faaliyetler. Elbette dijitalleşmenin yadsınamaz bir gerçek haline geldiği günümüzde sosyal medya platformları da marka mecraları anlamında kritik alanlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu platformların sanılanın aksine, özgür, bağımsız ve tarafsız olmadığı çeşitli kereler karşımıza çıkıyor. En son Twitter skandalında bu gerçeği açık ve net bir şekilde gördük.

Sabık Twittter yönetiminin içerik silme, engelleme, hesap kapatma gibi uygulamalarda kendi moderasyon sınırlarını keyfi olarak esnettiğini, içerik politikalarını kendilerine göre, karşıt görüşlü kullanıcı ve aktörlere karşı bir silaha çevirebildiğini belgeleriyle gördük. Bugün itibarıyla mevcut Twitter yönetimi bu belgeleri bütün uluslararası kamuoyuyla paylaşıyor.

Bu tablo kişiler, toplumlar ve ülkeler açısından çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu açık ve net bir şekilde gösteriyor. Bu skandal, sosyal medya platformları aracılığıyla bir ülke markasına dair algının nasıl yönlendirilebileceğini, hatta manipüle edilebileceğine dair de ipuçları veriyor.

Dolayısıyla, ülke markasını güçlendirmekle birlikte, onu bu gibi sistematik algı operasyonlarından korumak da hayati derecede önemli bir meselesidir. Hakikat ötesi çağda ulus markalama çabalarında elbette en temel düsturumuz hakikat olmak durumundadır” dedi.

“Türkiye, küresel barış ve istikrar için merkez ülke konumuna yerleşmiş durumdadır”

Türkiye'nin özellikle son dönemdeki çalışmalarıyla tüm dünyada umuda hizmet eden bir ülke haline geldiğini belirten Altun, “Dünyamız bugün ciddi sınamalardan, ciddi meydan okumalardan geçiyor.

Şubat 2022'den bu yana Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın ciddi yansımalarıyla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Her geçen gün giderek artan belirsizlik ve istikrarsızlık ortamı herkesin ortak meselesi konumunda. Bugün, yeni bir düzen ihtiyacının çok daha yüksek bir sesle dile getirildiği zorlu çetin bir süreçten geçiyoruz.

İşte bu küresel sınamalardan başarıyla çıkan Türkiye, aynı zamanda bölgesel krizlerin ve küresel ihtilafların çözümüne katkı sunuyor. Bu küresel belirsizlik çağında, Türkiye sadece bir istikrar adası olarak öne çıkmıyor, aynı zamanda istikrarlaştırıcı bir güç olarak dünya başarısına, esenliğine katkı veriyor.

Türkiye olarak, Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk çabaları ve gıda krizinin çözümü için sağlanan tahıl anlaşmasıyla tüm dünyada umuda hizmet etmenin gururunu yaşadık, yaşıyoruz. Türkiye, ilkeli dış politikasıyla küresel barış ve istikrar için merkez ülke konumuna yerleşmiş durumdadır.

Diplomasiden insanı yardıma, sağlıktan çevreye inşa ettiğimiz Türkiye modelleri bugün tüm dünyaya örnek olmuş durumdadır. Bu zincire Türkiye iletişim modelini eklemenin gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.

“Türkiye'nin en büyük, en güçlü markası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır”

Altun, Türkiye'nin özellikle son 20 yılda birçok alanda önemli gelişmeler, atılımlar, başarılar kaydettiğini ifade ederek, “Yatırımdan ticarete, sağlıktan eğitime, sürdürülebilir enerjiden teknoloji ve inovasyona, insani diplomasiden barış için arabuluculuk çabalarına kadar bütün alanlarda atılan güçlü adımlarla bugün Türkiye bölgesel bir güç küresel bir oyuncudur.

Biz de, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak ülkemizin bu gücünü itibarlı ve güvenli bir markaya dönüştürmek ve bunu sürdürülebilir kılmak üzere faaliyetler yürütüyoruz. Bu noktada, şunu bütün açıklığıyla vurgulamak istiyorum. Bugün Türkiye'nin en büyük en güçlü markası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Biz de bu yoldaki çalışmalarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın lider marka kişiliğinden aldığımız ilhamla ve özgüvenle gerçekleştiriyoruz. Hakikatin her geçen gün giderek kaybolduğu günümüzde, gerçeklere sahip çıkmak ve yaşatmak düsturu ile görev yapıyoruz.

Türkiye'nin küresel çapta yürüttüğü barışçıl ve sürdürülebilir politikalarla daha yaşanabilir bir gerçek inşasında iletişim boyutunda katkı sağlamak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe dayanan medeniyet değerlerimizin ışığında Türkiye markasını güçlendirmek ve yurtdışında tanınırlığını artırmak için gerekli faaliyetlerin koordinasyonunu sağlıyoruz.

Tüm dünyada Türkiye markasına ve Türkiye'nin uluslararası alandaki imajına zarar verecek karalama kampanyalarına karşı güçlü bir mücadele yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

“Uluslararası eğitim konusunda Türkiye, dünyada beş ülkeden biridir”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun konuşmasını, “Bugün Türkiye gücünü keşfetmiştir. Bugün Türkiye, birçok ürüne “Made in Türkiye” imzası atarak marka kalitesini kanıtlamıştır. Bu güç bugün tüm dünyada yankılanmıştır. Bugün Türkiye, istikrarlı ve kararlı bir ulus marka mesajını barış ve insanlık için üstlendiği politikalarla vermiş durumdadır.

Bugün Türkiye, hemen her alanda fikrine ve tecrübesine başvurulan, anlaşmazlıkların çözüm adresi olan bir orkestra şefidir. Bugün Türkiye, küresel krizlerin çözümü için aldığı inisiyatiflerle bir kahramandır. Türkiye, mazlumların yanındadır, zalimlerin karşısındadır. Türkiye, tüm bunları Sayın Cumhurbaşkanının liderliğinde hayata geçirebilmiştir.

İşte bu yüzden Türkiye'nin en büyük markası Recep Tayyip Erdoğan'dır diyoruz. Türkiye bugün, küresel krizler karşısında proaktif duruşu, değerler ekseninde ürettiği diplomatik, siyasi, insani ve askeri hatta ekonomik çözümleriyle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde markalaşmaktadır, uluslararası alanda gücünü ve kabiliyetini artırmakta, imkanlarını pekiştirmektedir.

Türkiye bugün, turizm diplomasisi sayesinde gelen kişi sayısı bakımından dünyanın ilk 10 ülkesinden biri konumundadır. “Best Airport 2022” anketinde Türkiye, İstanbul Havalimanı ile birinci sırada yer almıştır.

Türkiye bugün, GSYİH bakımından dünyada insani yardım noktasında birinci sırada, kalkınma yardımı noktasında ise ikinci sıradadır. Uluslararası eğitim konusunda Türkiye, dünyada beş ülkeden biridir. Türkiye, politik olarak en etkili ülkeler sıralamasında en üst sıralarda yer almaktadır” cümleleriyle sonlandırdı.