Türkiye insani yardımda en üst sıralarda yer alan ülkelerden biridir

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler 5. Konferansı'nda (EAGÜ-V) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsil etmek üzere dün akşam Katar'ın başkenti Doha'ya geldi.

Katar'daki temaslarına Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşme yaparak başlayan Bakan Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Doha'da BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nda ilk görüşmemizi BM Genel Sekreteri'yle gerçekleştirdik. BM'nin deprem sonrası desteğine teşekkür ettik

. Sayın Emine Erdoğan'ın başlattığı Sıfır Atık girişimimizi, Ukrayna'daki durumu ve İstanbul tahıl anlaşmasını görüştük" ifadelerini kullandı.

"En az gelişmiş ülkelerin geride kalmamalarını sağlayacağız"
Bakan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler 5. Konferansı'nın açılış oturumunda da katılımcılara hitap etti. Konuşmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını ileterek başlayan Bakan Çavuşoğlu, "Kendisi bugün burada sizlere katılmayı istiyordu ancak yıkıcı depremlerin ardından Türkiye'de kalarak yardım ve yeniden kalkınma çalışmalarını denetliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en az gelişmiş ülkelerin kalkınmasını birinci öncelik olarak görüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konferansın yeni bir küresel ortaklığın geliştirilmesinde bir dönüm noktası olacağına güveni oldukça fazla. Ortaklığımız ile en az gelişmiş ülkelerin sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınmadan faydalanmasını sağlayacağız.

Ayrıca ortaklığımızla küresel ekonomik ve finansal sistemin daha fazla eşitsizliğe neden olmamasını da sağlayacağız. En az gelişmiş ülkelerin sınırlarının çok ötesinde alınan kararlarla geride kalmamalarını da yine güvence altına alacağımızı taahhüt ediyoruz" dedi.

"Türk milleti yardımları asla unutmayacak"
Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle Türk milletinin derin bir üzüntü içinde olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, uluslararası dayanışmanın kendilerine güç verdiğinin altını çizdi.

En az gelişmiş ülkelerin bu kara günlerde Türkiye'ye ilk destek verenler arasında olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bu kendi içinde önemli bir fedakarlık. Türk milleti bunu asla unutmayacak. Depremden sonraki dayanışma sizlerin en gelişmiş ve cömert ülkeler olduğunuzu bir kez daha gösterdi. Türkiye'deki kardeşleriniz sizlere samimi teşekkürlerini sunuyor" ifadelerini kullandı.

"Gıda güvenliğini sağlamalıyız"
En az gelişmiş olan ülkelerin aslında en savunmasız ülkeler olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, bu ülkelerin kalkınmasını desteklemenin herkesin sorumluluğunda bulunduğunu aktardı. Türkiye'nin en az gelişmiş ülkelerin uzun süredir yanında olduğunu ve bu çerçevede elinden gelen her şeyi yaptığını hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, 2011'de Türkiye'de yapılan en az gelişmiş ülkeler konferansını hatırlattı.

Türkiye'nin çalışmalarının bitmediğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, 2016'da Antalya'da düzenlenen En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik İstanbul Eylem Programının Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı'nın da önemini vurguladı.

Türkiye'nin Belçika ile en az gelişmiş ülkelerin için oluşturulan dostlar grubunun eş başkanlığını üstlendiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'deki BM Teknoloji Bankası, özellikle en az gelişmiş ülkelere tahsis edilmiş tek BM kuruluşudur. Türkiye insani yardımda en üst sıralarda yer alan ülkelerden biridir. En az gelişmiş ülkelerin kalkınmasındaki çabalarına destek olmaktayız.

En az gelişmiş ülkeleri geride bırakamayız. O yüzden daha fazla gecikmeden harekete geçmeliyiz. Öncelikle gıda güvenliğini sağlamalıyız. 21. yüzyılda açlık krizini bitirmeye yakın olmamamız çok üzücü. Birleşmiş Milletler ile arabuluculuğunu yaptığımız İstanbul Tahıl Girişimi, küresel gıda fiyatlarını düşürerek başta en az gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyadaki birçok ülkeye yardımcı oldu.

Bunun sorunsuz şekilde uygulanması ve daha da genişletilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün gece Genel Sekreter Guterres ile ele aldığımız konu buydu. Küresel ekonomide mali sistem yenilenmelidir. En az gelişmiş ülkeleri belki en çok etkileyen iklim değişikliği ile mücadelenin yollarını bulmalıyız.

Doha Eylem Programı, İstanbul Programı'nın taahhütlerini yerine getirmekte ve dayanıklılık inşa etmek için umutlar sunmaktadır. Tüm ülkeleri bu programı benimsemeye ve uluslararası çabaları bir kez daha artırmaya davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.