Su uzmanı profesörden 'sel' değerlendirmesi:

Su uzmanı Prof. Dr. Yusuf Demir, sonbaharda da devam eden sel felaketlerini değerlendirerek, Kuraklıkla beraber biriken yağışların ani bir şekilde düşmesi bu sel felaketlerini beraberinde getiriyor. Betonlaşma da buna zemin hazırlıyor' dedi.

TAKİP ET

Su uzmanı Prof. Dr. Yusuf Demir, sonbaharda da devam eden sel felaketlerini değerlendirerek, "Kuraklıkla beraber biriken yağışların ani bir şekilde düşmesi bu sel felaketlerini beraberinde getiriyor. Betonlaşma da buna zemin hazırlıyor” dedi.

Eylül ve ekim ayında düşen şiddetli ve ani yağışlar Türkiye'nin birçok noktasında sel felaketine yol açtı. Küresek iklim değişikliğiyle beraber bu tür felaketlerin artarak devam edebileceği uyarısında bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, önemli açıklamalarda bulundu.

“Ani şiddetli yağışlar, kuraklıklar artarak devam edecek”

Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yaşadığımız son sellere baktığımızda şehir merkezimizde çok daha fazla ve artarak devam ettiğini görüyoruz. Çünkü şehir merkezlerimizi çok betonlaştırdık. Düşen yağışların hiçbirisini emecek toprak tabakası yok. Onları bloke edecek bir ortamımız yok. Hepsi yüzey akışa geçiyor. Yüzey akışa geçtiğinde ani şiddetli bu yağışları taşıyabilecek akış ortamları da oluşmadığı için maalesef bu süreci yaşıyoruz. Bu sürecin bundan sonra da artarak devam etmesi büyük bir sıkıntı oluşturabilir. Bunun için de hızlı bir şekilde tedbirlerin alınması gerekiyor. Önümüzdeki sene de ciddi anlamda riskleri taşıyor. Kış ayları ile ilgili uyarılar geliyor. Çok şiddetli soğuklar olabilir. 'Hatta kış aylarının sonuna doğru ciddi kuraklık olabilir' şeklinde ifade edilen bir takım durumlar var. Yaşanan süreç onu gösteriyor ki böyle ani şiddetli yağışlar,

kuraklıklar artarak devam edecek. Çünkü güneyden gelen kuraklık tüm Türkiye'yi sarmış durumdadır. Hızlı bir şekilde tarımsal faaliyetlerimizi etkileyen, tüm yaşam şartlarımız etkileyen bir ortam oluşuyor. Özellikle şehir merkezlerimizde yerel yöneticilerimizin bu konuya el atması gerekiyor. Bu konuyu gündemlerine taşıması ve mutlak suretle şehir merkezine düşen ani suların hem depolayabilecek hem toplayabilecek hem de akış rejimlerini düzenleyecek projeler hazırlayarak halkın karşısına çıkmaları gerekiyor. Aksi takdirde bu felaketleri önümüzdeki süreçte artarak yaşama riskimiz devam ediyor. Yerel yönetimlerin ciddi şekilde projeler üretmesi gerekiyor” diye konuştu.

"Kuraklıkla beraber biriken yağışlar sel felaketlerini beraberinde getiriyor”

Küresel iklim etkisinin dünyayı çok ciddi anlamda etkilediğinin altını çizen Demir, "Bu etkilerin artarak devam etmesi maalesef kaçınılmazdır. İnsanoğlu bunun yoğun bir şekilde tedbiri almak, yaşamın sürdürebilirliği için çalışmalar yapıyor. Şu ana kadar istenilen başarı elde edilmiş değildir. Başarının geleceğe taşınabilmesi için günü doğru okumak gerekiyor. Küresel iklim etkisi maalesef ülkemizde de etkisini giderek artırarak devam ettiriyor. Doğal afetler, beklenmedik ani yağışlar, kuraklık, sel, hortum gibi pek çok felaketi beraberinde getiriyor. Son yıllarda yaşadığımız kuraklık ise bunun en bariz örneğidir. Yaz aylarının başlangıcında güzel yağışlar aldık diye sevinirken maalesef temmuz, ağustos, eylül de dahil olmak üzere kurak geçti. Eylülün son haftasında başlayan yağışlar çok ciddi anlamda etkili olmaya başladı. Bunun da sebebi ani kuraklıklarla beraber kuruyan toprak ortamı düşen yağışın hızlı bir şekilde yüzey akışa geçmesi ve bunun selleri meydana getirmesidir. Bunu tetikleyen diğer bir unsur ise çok şiddetli ve ani yağışların olmasıdır. Kuraklıkla beraber biriken yağışların ani bir şekilde düşmesi bu sel felaketlerini beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme