Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, İsrail, hukuk dışı tek taraflı eylemlerine devam etmiş ve BM kararlarını hiçe saymıştır. İki devlet vizyonunu tehlikeye atmıştır

Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, "İsrail, hukuk dışı tek taraflı eylemlerine devam etmiş ve BM kararlarını hiçe saymıştır. İki devlet vizyonunu tehlikeye atmıştır" dedi.

Türkiye iki devletli ve BM'ye dayalı çözümün her zaman destekçisidir.

TC kalıcı bir barışın İsrail ve Filisitn arasında tesis edilmesi için her şeyi yapmaya hazırdır. Hepsinden önce de çok hızlı bir şeklide Gazze'de ateşkes ve insani yardımın Gazze'ye girmesi için yolu açılmalıdır.

Adaletsizlik ve çifte standardın devam etmesi, on yıllardır bölge halklarından tepki görmektedir. Bu ihlaller ve bunlardan sorumlu olanlar mutlaka hukuk önünde hesap vermelidir. Aksi halde bunlar dünyanın farklı yerlerinde tekrarlanacaktır.

Türkiye, İsrail'in Harem-i Şerif'teki hukuk dışı eylemlerini kabul etmemektedir. Harem-i Şerif'in statüsü ihlal edilmektedir.

BMGK 1980 yılında 478 sayılı kararıyla İsrail'in atmış olduğu bu adımların uluslararası hukukun ihlali olduğuna karar vermiştir. Bu bağlamda İsrail'in atmış olduğu adımların Kudüs şehrinin statüsünün değiştirilmesine yönelik olduğunu ve bu noktada bir ihlal olduğunu ortaya koymuştur.

srail'in işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik herhangi bir eylemi, uluslararası hukukun ihlali anlamına gelecektir. O nedenle geçersizdir.

İsrail, hukuk dışı tek taraflı eylemlerine devam etmiş ve BM kararlarını hiçe saymıştır. İki devlet vizyonunu tehlikeye atmıştır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi şu ana kadar Gazze konusunda başarısız olmuştur.

Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in Filistin'i işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmada yaptığı konuşmada, "İsrail'in son dönemdeki yapmış olduğu eylemler, Doğu Kudüs dahil olmak üzere İsrail işgali altındaki Filistin topraklarının statüsünü değiştirmeyi amaçlamaktadır ve koşulsuz olarak kabul edilemezdir" dedi.

Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'in Filistin'i işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmada yaptığı konuşmada, İsrail-Filistin çatışması 7 Ekim'de başlamadı. Bu çatışma bir önceki yüzyıla uzanmaktadır. Barışın önündeki engel açıktır. İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin derinleşmesi, iki devletli çözümünün uygulanmaması, yan yana iki devlet çözümünün hayata geçirmemesidir” dedi.