Kin ve nefretlerini depremzede kardeşlerimize yönelterek alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin kin ve nefretlerini özellikle depremzedelere yönelterek alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtığını belirterek Depremzedeleri kaldıkları yerlerden çıkartmaktan, buralarda kurdukları çadırları toplayama, hizmet veren araçları geri çekmeye kadar yapmadık terbiyesizlik bırakmadılar' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin kin ve nefretlerini özellikle depremzedelere yönelterek alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtığını belirterek "Depremzedeleri kaldıkları yerlerden çıkartmaktan, buralarda kurdukları çadırları toplayama, hizmet veren araçları geri çekmeye kadar yapmadık terbiyesizlik bırakmadılar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçiminde yüzde 72 oranında oy aldığı, asrın felaketinin merkezi Kahramanmaraş'ta depremzedelere seslenip teşekkür etti. Erdoğan, yaklaşık 70 bin Kahramanmaraşlıya hitabında muhalefetin depremzedelere yönelik hakaretlerini eleştirip, “Biz ülkemizi güçlendirme, deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırma çalışmalarını yürütürken birileri buralarda turistik gezi yapıp, resim çektirip gidiyordu. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın sandıktaki tercihleri de doğal olarak bu tabloya uygun şekilde gerçekleşti. Seçim gecesinden başlayarak, kalp yapan eller yumruğa, bahar şarkıları söyleyen diller hakarete ve tehdide döndü.” dedi.
“Vay vay Kemal diyeceksiniz”
Erdoğan konuşmasında Kahramanmaraşlıların 28 Mayıs'ta Kılıçdaroğlu'na “Vay vay Kemal” diyeceklerini ifade ederek “Bu bay bay Kemal Kandil'den talimat almıyor mu? Terör örgütleriyle beraber bu yolda yürümedi mi? Benim Kahramanmaraşlı kardeşlerim, bu teröristlerle beraber olanlara oy verir mi? Öyleyse 28'inde ben inanıyorum ki sizler bay bay Kemal'e hakikaten vah vah Kemal diyeceksiniz” diye konuştu.
“Tek parti artığı faşistler”
Erdoğan, milletin iradesine sahip çıkmasını Millet İttifakı'nın hazmedemediğini vurgulayarak “Aslında bunlar kaybettikleri her seçimin ardından millete demediklerini bırakmadılar. Ülkeye kayda değer hiçbir eser kazandıramadıklarına, millete hizmet etmek yerine değerlerine düşmanlık yaptıklarına bakmadan yalan ve iftira siyasetiyle iktidar umar, oylayınca da hüsrana uğrarlar. ‘Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı' dedikleri milletin iradesine sahip çıkması, bu tek parti artığı, faşistleri çılgına çeviriyor. Kendi küçük dünyalarında kurdukları Türkiye hayaliyle ülkenin ve milletin gerçekleri arasındaki fark yüzlerine bir Osmanlı şamarı gibi inince adeta deliye dönerler” şeklinde konuştu.
“Alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar”
Erdoğan, muhalefetin alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtığını vurgulayarak, “Her seçimde yaşadıkları hezimeti 14 Mayıs'ta da yaşadılar. Bu defa kin ve nefretlerini özellikle depremzede kardeşlerimize yönelterek alçaklığın evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Onlarla birlikte gencinden yaşlısına, emeklisinden çalışanına, çiftçisinden yurt dışındaki vatandaşlarımıza kadar herkes bu kin ve nefret feyezanından payına düşeni aldı. Depremzedeleri kaldıkları yerlerden çıkartmaktan, buralarda kurdukları çadırları toplayama, hizmet veren araçları geri çekmeye kadar yapmadık terbiyesizlik bırakmadılar” şeklinde konuştu.
“Selo 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan terörist”
Erdoğan, muhalefetin serbest bırakmak istediği Selahattin Demirtaş'ın 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan bir terörist olduğunu belirterek şunları söyledi:
“On binlerce vatandaşımızın kanını döken terör örgütlerine ve yandaşlarına kucaklarını sonuna kadar açanlar depremzede kardeşlerimizin kararlarına tahammül edemediler. Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın kanına bunlar girmedi mi? ‘Selo'yu eğer serbest bırakmak istiyorsanız oyunuzu bana vereceksiniz' diyor bay bay Kemal. Kim bu Selo, terörist. 51 Kürt kardeşimizin Diyarbakır'da ölümüne neden olan terörist. Eğer Erdoğan kardeşiniz yoluna devam ederse adalet neyi gerektiriyorsa o olur. Bunun dışında bir şey olamaz. ‘Kapıları kıracağız, cezaevlerini açacağız, bunları dışarı bırakacağız' yol öyle bir şey. Adalet neyi gerektiriyorsa o”
Değerli kardeşlerim Van'da deprem oldu. Oradaki oy oranımızın ne olduğunu bildiğimiz halde hemen gittik. Gece gündüz çalışarak şehri adeta yeni baştan inşa ettik. İzmir'de deprem oldu. Bay bay Kemal oranın milletvekili oradaki oy oranımızın ne olduğunu bildiğimiz halde hemen gittik. Yine geceli gündüzlü çalışarak, yıkılanların yerine yenisini yaptık. Bay bay Kemal'in belediye başkanı İzmir onlarda. Peki ne yaptılar. Hiçbir şey. Hatay Defne'de hastane ihtiyacı var. Oradaki oy oranımızın ne olduğuna bakmadan yüzde 80 CHP'nin oyu var. İki ay içinde. Hatta bilemedin üç ay. En güzeliyle, en moderniyle yeni bir hastaneyi oraya kazandırdık. Yarın açılışını yapacağız. İnşallah en kısa sürede hasta kabulüne de başlayacağız. Bizim ne siyaset anlayışımız, ne devlet yönetimi anlayışımız, aksi bir tavrı kabul etmez. İşte bunun için bizim kazandığımız yerde ne diyoruz? Hiç kimse kaybetmez. Biz kazanırsak millet kazanır. Biz kazanırsak ülke kazanır. Biz kazanırsak çalışanlar kazanır. Girişimciler kazanır. Emekliler kazanır. Gençler kazanır. Kadınlar kazanır. Biz kazanırsak mazlumlar kazanır. Mağdurlar kazanır. Velhasıl biz kazanırsak herkes kazanır. Ama CHP Genel Başkanı ve ekibi ne yapıyor? Daha bitmemiş bir seçimin ilk tur sonucu üzerinden tehdit ve hakaret diliyle önlerine geleni itiyor, kakıyor, ötekileştiriyor. Bunca fark yedikleri seçimde bile nasıl böylesine bir kibir, böylesine bir nobranlık havası içine girdiklerini gördünüz. Allah muhafaza. Ülkenin kaderinde söz sahibi olmaları durumunda bunların neler yapabileceklerini, varın siz hesap edin.
"Her gün bir başka maskeyle, milletin karşısına çıkanlar, gün gelir işte böyle gerçek yüzleriyle yakalanır"
Kimseyi açıkta bırakmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimseyi muhtaç bırakmayacağız. Kimseyi şefkatsiz bırakmayacağız. Bunları 81 vilayetimizin hiçbirinin 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ferdini gönül coğrafyamızda kalbini ve gözünü bize dikmiş hiçbir kardeşimizi dışarıda bırakmadan hepsini kucaklayarak yapacağız. Ülkenin ve milletin derdiyle dertlenmeyenlerin oynadıkları tiyatro işte gelir seçim sandığından çıkan sonuçlara verilen tepkiyle bozulur. Her gün bir başka maskeyle, milletin karşısına çıkanlar, gün gelir işte böyle gerçek yüzleriyle yakalanır. CHP Genel Başkanı 28 Mayıs için kendine yeni maskeler hazırlamış. Ama artık beyhude bir uğraş içinde. Çünkü milletimiz onun ve CHP Genel Merkezi'nden yönettiği trol ordusunun derdinin ülkeye hizmet etmek değil, ülkeyi birilerine peşkeş çekmek olduğunu gördü. Terör örgütleriyle hala kol kola yürürken ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur. Bay bay Kemal kimlerle kol kola? Terör örgütleri. PKK'yla, onların uzantıları parlamentodaki evet sözde partiyle. Tefeciler, onu destekleyen operasyonlarını kesintisiz sürdürürken, ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur." ifadesini kullandı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi partisi bile kazanmayacağına inanırken masa yumruklayarak attığı nutukların hiçbir değeri yoktur. Bunun için kalbiyle bizim yanımızda yer alan herkese düşen önemli bir görev var. Asla kardeşlerim rehavete kapılmıyoruz. Zafer sarhoşluğu içine girmiyoruz. İkinci turda 14 Mayıs'ta sandığa giden tek bir vatandaşımızın dahi fire vermesini istemiyoruz. İlk turda diğer adaylara oy vermiş kardeşlerimizin ülkenin ve milletin aydınlık geleceği için bu defa bize destek vermesini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı'nın aylardır oynadığı oyunun artık bittiğini gören sağduyu sahibi vatandaşlarımızın tercihlerini bir kez daha gözden geçireceklerini umuyoruz. İnşallah 28 Mayıs akşamı hep birlikte kazandığımızın müjdesini milletimizle paylaşmaya hazır mıyız?