Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul, Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul, Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok' dedi.

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul, Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grubu toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin takdiri ile 14 Mayıs seçiminde AK Parti listelerinden milletvekili olarak seçilenleri bir kez daha tebrik etti. Türkiye'nin 14 Mayıs 1950'den sonra 14 Mayıs 2023'de tam da cumhuriyetin kuruluşunun ilk asrını tamamlarken bir kez daha demokrasinin gücünü tüm dünyaya gösterdiğini belirten Erdoğan, “Bu seçimlerde milli iradenin üstünlüğü anlayışından taviz vermeden mücadelemizi yürüttüğümüzde vesayetin de, darbelerin de, iç ve dış kumpasların da üstesinden gelebileceğimizi ispatladık.

Cumhur İttifakı'nın bu süreçte sergilediği sağlam ve ilkeli duruş tarihe altın harflerle nakış olmuştur. Bu vesilesiyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı'ndaki tüm ortaklarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak, gelecek nesillere armağan edeceğiz. Ülkesinin ve milletinin bekası, istiklali ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese Cumhur İttifakı'nın kapısının, tabii ortaklarımızın da rızası şartıyla açık olduğunu belirtmek isterim.

Kuruluşumuzdan bugüne girdiğimiz her seçimde olduğu gibi 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de oylarıyla, dualarıyla, destekleriyle yanımızda olan milletimizin tüm fertlerine, dünyanın dört bir yanındaki tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bilhassa deprem bölgesindeki kardeşlerimizin sırf sandıktaki tercihlerinden dolayı maruz kaldıkları alçakça hakaretler karşısında sergilediği vakur tavrı asla unutmayacağız. Kendilerinden başka kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet, bu son hezeyanının bedelini mayıs seçimlerinde olduğu gibi inşallah 2024 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde de ödeyecektir. Anadolu insanının ferasetinden ve basiretinden nasibini almamış olanlar, suçu kendilerinde aramak yerine hala millete yüklemeye kalkıyor” diye konuştu.

Muhalefetin Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi Meclise hürmetsizlik ettiklerini ifade eden Erdoğan, “Tercihini, ülkesini ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak takir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez. Bakınız bu konuda bayrak şairimiz Arif Nihat Asya ne diyor? ‘Adamlar bilirim sönük. Adamlar bilirim çürük. Adamlar bilirim rozetleri yüreklerinden büyük. Adamlar bilirim, anlamamış, anlamayacak ne olduğunu.

Adamlar bilirim, dolduramamış, dolduramayacak koltuğunu sabahlar bilir, öğlenler, ikindiler, akşamlar bilirim. Ve günlerin, gecelerin dışında yaşayan adamlar bilirim. Sadece günlerin ve gecelerin değil ülkeye ve millete dair ne varsa her türlü derdin, tasanın, çilenin, gayretin içinde yaşayan adamlar biliyoruz.' İşte seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik, tanımadık, bilmiyoruz. AK Parti'nin 3 Kasım 2002'den 14 ve 28 Mayıs 2023'e kadar girdiği her seçimde bu hakikati bizzat yaşadık. Aynı şekilde vesayetle ve terörle mücadelemizden 15 Temmuz şanlı direnişimize kadar maruz kaldığımız her saldırıda bu hakikati tecrübe ettik.

Bunun için diyorum ki AK Parti'nin gücü milletimizle olan gönül bağımızın gücü kadardır. Bu bağı ne kadar kuvvetli tutarsak sandıkta o derece yenilmez oluruz. Bu bağı zayıflattığımızda ise kendi elimizle, kendi zahin akıbetimizi hazırlamış oluruz. Genel merkezimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, il, ilçe teşkilatlarımızla, üyelerimizle bu gerçeği bir an bile aklımızdan çıkarmadan çalışmalarımızı yürüteceğiz. Aksi takdirde yolunu şaşırıp bizden uzağa düşenlere ve onların sığındığı tek parti faşizminin temsilcisi olan partiye benzeriz. Allah sadece bizi değil, herkesi böyle bir kabusun içine düşmekten korusun. Kimseye yar olmamış bu gök kubbede bırakacağımız hoş sedalar ne kadar çok olursa, gelecek nesillerden o derece samimi hayır dua alacağımıza inanıyorum. Sizlerden de çalışmalarınızı bu anlayışla yürütmenizi istiyorum. Önümüzdeki dönemde Türkiye Yüzyılı inşasına vereceğimiz katkılar için şimdiden sizlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'ni yaptıklarını hatırlattı. Erdoğan, kongreden sonra partide görev alanları tebrik ederek, şunları söyledi:

“Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzda, genel merkezde halen görev üstlenen arkadaşlarımız dışında milletvekillerimize yer vermedik. Hem illerindeki yoğun çalışmaları hem Meclis faaliyetleri sebebiyle zaten ağır bir yük altında olan milletvekillerimize seçimlerde ilave görevlendirmeler de yapıyoruz. Sizler milletin temsilcisi ve AK Parti milletvekili konumunuzla genel merkezimizin tüm faaliyetlerinin tabii bir parçası olarak sıfatların en yücesine sahipsiniz. Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzu daha geniş bir yelpazeyle genel merkezimizin temsil alanını genişletme ve ülkenin tamamında daha etkin çalışmalar yürütmesine imkan sağlama düşüncesiyle hareket ettik.

Kongremizin hemen ardından yaptığımız MKYK toplantımızda MYK'mızı da oluşturduk. İnşallah 2024 seçimlerine bu Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulumuzla birlikte hazırlanacağız. Vakti geldiğinde yapacağımız olağan kongremizde ise genel merkez yönetimimizi performans ve temsil odaklı anlayışla elbette tekrar gözden geçireceğiz. Bu süreçteki gerek genel merkez gerekse milletvekilleri düzeyinde en önemli kriterimizin mart ayında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde elde edilecek sonuçlar olacağını şimdiden belirtmek istiyorum.”

"Mevcut belediyeleri daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul, Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok”

"Mevcut belediyeleri daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul, Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin mayıs seçimlerinin ardından yaz döneminde de köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe, şehir şehir dolaştığınızı hem teşkilatınızla hem vatandaşlarımızla kucaklaştığınızı biliyorum. Sözüne, şikayetine, talebine kulak verdiğimiz, derdine derman olmak için samimi gayret göstererek gönlüne girdiğimiz her vatandaşımız bizim için bir kazançtır. Bu süreçte bakanlarımızla 81 vilayetimize adeta çıkarma yaptılar. Milletvekillerimiz, teşkilatlarımız ve milletimizle istişareler gerçekleştirdiler.

Verimini hep birlikte gördüğümüz şehir buluşmalarımızı devam ettireceğiz. Seferberlik ruhuyla koşturarak 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının hiçbir köşesinde ayak basılmadık yer bırakmayacağız. Milletvekillerimizin de Meclis çalışmalarında arta kalan günlerini mutlaka seçim bölgelerinde değerlendirmeleri çok önemlidir. Ne siyasette, ne kamuoyunda, ne şehirlerimizin gündeminde en küçük bir boşluğa meydan vermeyeceğiz. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanları ve iftiralarıyla doldurulacaktır. Türkiye'ye 21 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırmış, demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırılmış, çağ atlatmış kadrolar olarak bize yakışan ne ise onu yapacağız. Muhalefet kadrolarının milletten kopup, daha çok mücadeleye dönük, ülkenin sorunlarına ilgisiz, lakayt, üretken değil, çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Sadece iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörlerine kimin bineceği vardı. Bugün de koltuklarını, çıkarlarını ve siyasi ikballerini korumaktan başka bir dertleri yok” ifadelerini kullandı.

"Siyaset, şayet siz üzerinize düşenleri hakkıyla yapmazsanız daima sürprizlere açık alandır"

2024 yerel seçimlerde muhalefete sürpriz yaşatmak istediklerini vurgulayan Erdoğan, “Tek parti faşizminin temsilcilerinin bu kifayetsiz muhterislik örnekleri yeni de değil. Milletin önüne çeyrek asır boyunca hiç sandık koymayan, ilk koyduğunda da açık oy gizli tasnif yöntemini kullanan, milletin tercihiyle başa gelmiş başbakanı asan, darbelere alkış tutan bir zihniyetten söz ediyoruz. Hatırlayınız rahmetli Menderes, ülke ve millet için ne yaptıysa bunlara rağmen yaptı.

Rahmetli Özal, tarihe damgasını vuran reformlarını bunlara rağmen gerçekleştirdi. Biz de 21 yıldır sessiz devrimlerimizi, kalkınma atılımlarımızı hep bunlara rağmen hayata geçirdik. Siyaset, şayet siz üzerinize düşenleri hakkıyla yapmazsanız daima sürprizlere açık alandır. Belediye başkanlığı seçimlerinde bu tür sürprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde her şeyi olması gerektiği gibi yaparak sürprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz. Bu konuda en büyük görev de sizlere düşüyor. Önümüzdeki süreci önce ülkem, önce memleketim, önce partim anlayışıyla yürütürsek hep birlikte Allah'ın izniyle kazanırız. Önce ben, önce benim çıkarlarım, hesaplarım, önceliklerim diyenlerin ise karşımızdakilerden farkı kalmaz. Bu konuda her birinize güveniyorum, inanıyorum” dedi.

"Milletimden fırsatçılara hak ettikleri cevabı gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum"

Milletten ülkeyi yönetme vazifesini alırken çok geniş bir alanda sorumluluk üstlendiklerinin bilincinde olduklarına işaret eden Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Bunun için bizi sadece iç siyasetin tartışmalarına ve hesaplarına sıkıştıracak her türlü tuzaktan, polemikten, çekişmeden uzak duruyoruz. Ufkumuzun ne kadar geniş tutarsak millete karşı görevlerimizi o derece iyi yerine getirebileceğimizin farkındayız. Son dönemde insanımızın canını en çok yakan ve sıkan konu hiç şüphesiz hayat pahalılığıdır. Esasen her ülkenin kendi gerçeklerine göre farklı seviyelerde seyreden enflasyondaki yüksek oranlı artışlar tüm dünyanın sorunudur. Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle bu sorundan ciddi şekilde mustarip durumdayız.

Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel ekonomik stratejimizden asla taviz vermeden yeni yol ve yöntemlerle enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. Bu programın başarısı ancak devlet kurumları yanında üreticisinden toptancısına, perakendecisinden tüketicisine, çalışanından kendi adına alım satım yapanına kadar tüm kesimleriyle 85 milyonun tamamının fedakarlığı ve kararlılığıyla mümkündür. Ülkemizdeki hayat pahalılığı bilhassa bazı alanlarda ne enflasyonla, ne döviz kuruyla, ne de başka bir akılcı sebeple izah edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Sadece belirsizlik ortamını fırsat bilip üç kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar,

aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmelidirler. Biz güven ve istikrar iklimini güçlendirdikçe bu fırsatçıların folyoları daha net bir şekilde dökülmektedir. Milletimden bu fırsatçılara hak ettikleri cevabı gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum. Otomobilden konuta, kiradan gıdaya pek çok alanda yaşanan dengesiz fiyatlamaların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. Hükümet olarak aldığımız tedbirin sonucunu yavaş yavaş görmeye başladık. Milletimiz mücadelemize destek verdiğinde süreç daha da hızlanacak.”

"Emeklilerimize kasım ayının ortasında bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapacağız"

Erdoğan, emeklilerin yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa hafifletmek için kasım ayının ortasında bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdıklarını söyledi. Erdoğan, “Hem çalışanlarımızın hem de emeklilerimizin maaşlarında enflasyon farkı ve refah payını içeren düzenlemeleri yılbaşında ayrıca yapacağız. Emeklilerle ilgili aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Deprem bölgesinin inşa çalışmalarını da yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, “Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak için hem rezerv alanlarda hem de yerinde dönüşüm çalışmalarını süratlendirdik. Geçici barınma alanlarındaki vatandaşlarımızı bir an önce sağlam, güvenlikli, huzurlu evlerine kavuşturmak için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren tamamlanan konutları hak sahiplerine teslim etmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.

"Yoğun hava operasyonlarını daha da artırarak devam ettireceğiz"

Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'ye saldırma hazırlığı yapan, bölgedeki Türk unsurlarını taciz eden teröristlere nefes aldırmadıklarının altını çizen Erdoğan, “Hava harekatlarıyla, topçu birliklerimizle, gerektiğinde kara unsurlarımızla her an tepelerindeyiz. Bir süredir yürüttüğümüz yoğun hava operasyonlarını daha da artırarak terör örgütü mensuplarını, onları her yerde imha edeceğimizi göstererek devam ettireceğiz. Bu mücadelemizde teröristlerin yanında yer alarak bize zarar verenlere cevabımızı önünde sonunda vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Türkiye'nin müttefiklik ilişkileri içinde olduğu her devletin ve kurumun hukukuna saygılı olduğunu ifade eden Erdoğan, “Körfez Savaşı döneminden kalma hesaplarını Suriye'deki terör örgütüne arka çıkarak sürdürmeye çalışanların artık ortak milli çıkarlarımızın gerektirdiği aklıselim politikalara döneceklerini umut ediyoruz. Türkiye, müttefiklik ilişkileri içinde olduğu her devletin ve kurumun hukukuna saygılıdır. Onlardan da aynı şekilde kendi hukukuna saygı göstermelerini beklemektedir. Şayet bu denge kurulamazsa herkesin kendi politikalarını belirleme ve kendi yolunu çizme opsiyonu meşru hak haline dönüşür.

Biz samimiyetle müttefiklerimizle birlikte güvenli, huzurlu, müreffeh bir ortak geleceğe yürümek istiyoruz. Bu ülkeye artık dayatmalarla gizli, açık siyasi oyunlarla, sinsi ekonomik tuzaklarla istikamet çizilemeyeceğini herkesin kabul etmesi şarttır. Hala mandacılık hayalleri görenleri, eşit ortaklık temelinde yeni bir siyasi diplomatik, ekonomik ilişki modelini özümsemeye ve gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz. Biz tam bin yıldır bu topraklarda bedel ödeyerek yaşıyoruz. Biz, bu coğrafyanın ve medeniyetin hancısıyız, yolcusu değil. Burada yolcu durumunda olanların konumlarını bir kez daha gözden geçirmeleri ve ona göre davranmaya başlamaları kendi menfaatlerinedir” dedi.

Bakmadan Geçme