Arafat Vakfe Duası'nda eller semaya açıldı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mekke'de Vakfe Duası'nı yaptırdı.

TAKİP ET

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mekke'de Vakfe Duası'nı yaptırdı.

Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacılar, Arafat Vakfesi'nin ardından Vakfe Duası'nı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptırdı. Hacılar, Vakfe Duasında Erbaş'a "Amin" diyerek iştirak etti. “Bizlere sayısız nimetler verdin, yıllardır hasretini çektiğimiz Beytullah'a bizleri kavuşturdun, bu mübarek zamanda, bu mukaddes mekânda bizleri buluşturdun, Arafat'ta huzuruna kabul eyledin. Sana sonsuz hamd ediyoruz, sana sonsuz şükrediyoruz. Seni tesbih, seni tenzih ediyoruz. Hamdımızı, şükrümüzü, senamızı ve duamızı kabul eyle Allah'ım” diyerek dua etti.

“Ey Kâbe'nin Rabbi olan Allah'ım. Senin emrine uyarak, Hazreti İbrahim'in ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa'nın çağrısını duyarak ‘Lebbeyk Allahümme Lebbeyk-Huzuruna geldim, emrine âmâdeyim Allah'ım' nidalarıyla sana yöneldik. Mukaddes evine, Beytullah'a geldik. Kalbimizi zikrinle doyurmaya, ruhumuzu aşkınla yoğurmaya geldik. Bizleri sevindir, bizleri kemale erdir, rahmetinle bahtiyar eyle Allah'ım. Sultanımız Sensin, Mabudumuz Sensin, Maksudumuz Sensin. Affına ve rızana talibiz, lütuf ve kereminle bizlere ikram eyle Allah'ım” diyen Erbaş, duayı şu şekilde sürdürdü:

“Yâ Rabbi. Biz aciz kullarınız. Emirlerini gereğince yerine getiremedik, yüreklerimiz gaflete düştü. Emanetlerine yeterince sahip çıkamadık, zayıf kaldı irademiz. Şimdi mahcup ve mahzun gönüllerle huzurundayız. İnayetine sığındık, kapına geldik; hidayetine sığındık, lütfuna geldik; kulluk edemedik, affına geldik. Sonsuz rahmetine güvenerek ellerimizi yüce dergâhına açtık. Umutlarımızı boşa çıkarma Ya Rabbi. Bizleri huzurundan boş çevirme Ya Rabbi. Bu aciz halimizle bizi yalnız ve yardımsız, Sensiz ve çaresiz bırakma. Bizleri mahcup eyleme Allah'ım. Bizleri mahzun eyleme Allah'ım. Bizleri mahrum eyleme Allah'ım. Milyonlarca kardeşimizle aynı heyecan ve aynı duygularla, mahşer misali Arafat meydanında kıyama durduk. Senin huzurunda huzur bulduk. Huzurumuzu daim eyle Allah'ım. Vakfemizi makbul eyle Allah'ım. Haccımızı mebrur eyle Allah'ım. Kalbimizi mamur eyle Allah'ım. Yâ İlahi. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin, güzel ahlakıyla insanlığa örnek kıldığın, Fahr-i Kâinat Hazreti Muhammed Mustafa Efendimize sonsuz salât ve selam ediyoruz. Muazzez ruhlarını ona olan muhabbetimizden ve bağlılığımızdan haberdar eyle Allah'ım. Bizleri ona layık ümmet eyle Allah'ım. Burada, Arafat meydanında toplandığımız gibi mahşer gününde de onun sancağı altında toplanmayı bizlere nasip eyle. Bizi, onun gibi yaşamaya gayret edip, onunla birlikte cennetine girenlerden eyle Allah'ım. Rasul-i Ekrem Efendimizin ehl-i beytine selam ediyoruz, güzide ashabına selam ediyoruz. Onun ahlakını hayat düsturu edinen bütün müminlere selam gönderiyoruz. Ulaştır Allah'ım. Bu mübarek şehirde, Mekke-i Mükerreme'de bizlere eşsiz hatıralar bırakan Hazreti Âdem'e, Hazreti İbrahim'e, Hazreti İsmail'e ve bütün peygamberlere sayısız salât ve selam ediyoruz. Ervah-ı Tayyibelerini haberdar eyle Allah'ım. Ey mahşer gününün sahibi, Mahkeme-i Kübra'nın yegâne hâkimi olan Rabbimiz. Bugün burada, adeta mahşeri yaşıyoruz. Sığınılacak hiçbir gölgenin bulunmadığı hesap gününün kavurucu sıcaklığı geliyor aklımıza, dizlerimiz titriyor, kalplerimiz ürperiyor. Her insanın kendi derdine düşeceği o dehşetli günde bizleri yapayalnız bırakma n'olur. O zor zamanda bizi rahmetinle gölgelendir, merhametinle himaye eyle Allah'ım. Atamız Hazreti Âdem ve Annemiz Hazreti Havva'nın dualarıyla sana yalvarıyoruz. Rabbimiz. Bizi bağışla. Günahlarımızı affet. Gönlümüze ferahlık ver. Dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah'ım.”

Bakmadan Geçme