Akkuyu'da ilk üniteyi 2023 sonunda devreye alıyoruz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğalgaz'da son 20 yılda adeta devrim yaşadıklarını, petrol de ise hedeflerinin günlük 100 bin varil olduğunu belirterek, Gabar bölgesinde yeni keşiflerin geleceğinin müjdesini verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde devam eden Doğalgaz İşleme tesisinde basın mensuplarını ağırladı.
Burada 2022 yılında bakanlığın yaptığı çalışmalar ile 2023 hedeflerini gazetecilerle paylaşan Bakan Dönmez, Akkuyu Nükleer güç santralinde ilk ünitesinin 2023 yılının sonunda devreye alınacağını, gelecek 10 ila 20 yıl içinde ise Nükleer güç santrallerinin ise ülkenin çeşitli yerlerinde görüleceğini açıkladı.
“Doğalgaz fiyatları pandemi öncesinin çok üzerinde”
Bakan Dönmez, elektrikte kurulu güçlerini 100 bin MW üzerine çıkardıklarını anlatarak, “ Şuan Kasım ayı sonu itibari ile 103 bin MW'a kurulu gücümüz var. Yenilenebilir enerji açısından Avrupa da 5. sıradayız. Bu yıl işletmeye alınan elektrik üretim tesislerinin yüzde 94'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştu.
Yine 2002 ile kıyasladığımızda elektrik üretim tesis sayısıyla bu yılki elektrik üretim tesis sayısına baktığımızda o tarihlerde sadece 298 santral varken bu gün Eylül sonu itibariyle 37 kat artarak 11 bin 142 elektrik üretim tesisi var, lisanslı ve lisanssız olmak üzere. Bunların hepsini tabi bir merkezden kontrol etmek zorundasınız. O günkü yapıda hemen hemen tüm üretim, şebeke kamu eliyle yönetilirken bugün artık elektrik üretim tesislerinin yüzde 80'inden fazlası özel sektörümüze ait.
Elektrik dağıtım şirketleri özeleşti. Kamunun elinde sadece yüksek gerilim hatlarını işleten TEİAŞ kaldı. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içerisindeki payı yüzde 53 olarak gerçekleşti. Yüz lambanın 44'ü artık yenilenebilir kaynaklardan gelen enerjiyle çalışıyor. 11 Aralık günü ülkede üretilen tüketilen elektriğin günlük bazlı yüzde 27.6'lık kısmını rüzgar santralleri karşılamış oldu.
Zaman zaman rüzgarın payı kömür gibi diğer santrallerin payından daha fazla gerçekleşebiliyor. Özellikle son birkaç yıldır önce pandemiden sonraki hızlı toparlanma, akabinde Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan dolayı küresel piyasalarda enerji emtialarının fiyatlarında anormal artışlar yaşandı. Pandemi döneminde doğalgaz'ın bin metreküpü 100 dolar seviyesindeyken pandemiden sonra bu rakam 700-800, bin dolarlara çıkmıştı. Savaştan önce 2022 Ocak ayında bu rakam 700-800 dolar bandında seyrediyordu.
Savaşla birlikte bin doların üzerine hızlıca çıktı. 2 bin 500 doları gördü. Hatta ağustos ayında 3 bin 300 dolara ulaşan fiyatları gördük. Bu şu demek; o tarih itibariyle bir metreküp doğalgazın fiyatı 3.3 dolar. Yaklaşık 60 liradan bahsediyoruz. Toptan fiyatından bahsediyoruz. Ondan sonra bir miktar gevşeme oldu. Şunda da uluslararası piyasalarda doğalgazın fiyatı bin 400-bin 500 dolar bandında seyrediyor.
Hala pandemi öncesi dönemlere gelmiş değil. Pandemiden önceki fiyatlar 10 yıl geriye gittiğimizde bin metreküp doğalgazın fiyatı 250 ila 350 dolar bandında değişiyordu. Hala ciddi bir yükseliş var. Buna rağmen hükümetimizin aldığı kararlarla hane halkı başta olmak üzere çiftçi, STK'lar, cem evleri, vakıflar eklendi.
Elektrik tarafında özellikle düşük kademede destek tutarımız yüzde 50'ler mertebesinde, doğalgazda ise yüzde 75'ler mertebesinde devam ediyor. Yine hükumetimiz bir takım regülasyonlarda değişikliğe giderek örneğin vergi düzenlemelerinde mesken grubunda KDV oranını yüzde 8'e çektik. Tarımsal sulamada da bu uygulamaya gidilmiş oldu. Yılbaşına girerken TRT payı, enerji fonunu sıfırlamış olduk.
Hala ödeme güçlüğü çeken hanelerimize de 3-4 yıldır uyguladığımız sistem var. Elektrik tüketim desteği uyguluyoruz. 2,4 milyon haneye ulaştı. Bu yıl yeni bir uygulamaya daha geçtik. Daha önce hükumetimiz bazı ailelere ısınma yardımı çerçevesinde kömür dağıtımı yapıyordu.
Fakat biz doğalgazı o kadar yaygınlaştırdık ki vatandaşlardan da bize talep gelmeye başladı. Kömür yardımını doğalgaz yardımı olarak yararlanabilir miyiz diye? Orada da 331 bin hane yararlanır vaziyette. 3-4 milyon haneye kadar çıkabilecek imkan da söz konusu” diye konuştu.
“Doğalgazda devrim yaşandı”
Doğalgaz konusunda 20 yılda devrim yaşandığını da anlatan Bakan Fatih Dönmez, “ 20 yıl önce sadece 5 il 57 ilçe doğalgaz konforundan yararlanırken bugün bu rakam 81 ilimizde 703 yerleşim birimine çıktı. Son 20 yılda doğalgaz imkanı sunulan vatandaşımızın sayısı 69 milyona çıkmış oldu. Cumhurbaşkanımızın Batıda ne varsa Doğu'da o olacak vizyonu çerçevesinde 81 ilimizin tamamına doğalgazı kavuşturmuş olduk. Geçtiğimiz Cuma günü doğalgazda son derece önemli olan ve arz güvenliğimiz açısından da önemli bir tesisin açılışını yaptık.
Denizlerdeki Avrupa'nın en büyük yeraltı doğalgaz deposunu hizmete açtık. Depolama kapasitesi 4,6 milyar metreküp. Tuz gölünde 3-4 yıl önce devreye aldığımız depo 1.2 milyar metreküp. Toplamda 6 milyar metreküpe sahip depolama kapasitemiz oldu. Her iki tesisimizi kışa girmeden eylül itibariyle tam doldurduk.
Halen kullanmış değiliz. İhtiyaç oldukça kullanmayı planlıyoruz. Yine tuz gölünde genişleme kapasitesi devam ediyor. İki yıl içerisinde genişleme kapasitemiz 5.4 milyar metreküpe ulaştıracağız. Böylece 10 milyar metreküplük bir depolama hacmine ulaşacağız” dedi.
“TPAO petrol üretim kapasitesini yüzde 50'den fazla artırdı”
Son 5 yılda TPAO petrol üretim kapasitesini neredeyse yüzde 50'den fazla artırdığını da kaydeden Bakan Dönmez, “ Günlük 40 bin varil olan kapasitemizi 65 bine çıkardık. 15 bin özel sektör üretimi var ve buda 80 bin varil üretiminden bahsediyoruz.
Petrolde hedefimiz günlük 100 bin varile çıkmak. Doğalgazda ayrı bir sayfa çok daha büyük bir miktarda üretimi yapmış olacağız. Bu haliyle bu yıl itibariyle Türkiye'nin kullanmış olduğu petrolün yüzde 10'nu yerli kaynaklardan üretebilir hale geldik. Önümüzdeki yıl bu miktar arttıkça yüzde 10'un üzerinde yerlilik oranını yakalamış olacağız” ifadesinde bulundu.
“Cumhuriyetin 100. yılında gazı sisteme vermeyi planlıyoruz”
Sondaj filolarını her yıl artırdıklarını da belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “
Üç gemimiz vardı. Dördüncüsü Abdülhamid han sondaj gemimiz filomuza katıldı. Akdeniz'de de şu anda Taşucu-1 kuyusunda sondajlarına devam ediyor. 2020 yılında ilk keşif açıklaması yaptıktan sonra süratle projenin ve sahanın geliştirmesiyle ilgili adımları atmaya başlamıştık.
Üzerinden iki yıl gibi bir süre geçti. Şu anda karadaki işleme tesisimizin ilerleme oranı yüzde 80-85 mertebesinde. Deniz de boru hattı serim işleri tamamlandı. İlk fazda 10 kuyu hedeflemiştik. 9'nun işlemi bitti. Onuncunun da belki önümüzdeki hafta tamamlanmış olacak. Kuyu açmak yetmiyor. Kuyu içinde testler var. Devreye alınması gereken unsurlar var. Kuyu üstü tamamlama işlemlerimiz var.
O kuyuları bizim belli toplama merkezinde kuyulardan çıkan gazı toplamamız gerekiyor. Dağıtım merkezinden de çıkan gazı karaya sevk etmemiz gerekecek. Bütün bunlar suyun 2 bin 200 metre altında gerçekleşiyor. Su altı robotlarıyla gerçekleşiyor. Son dönemde yaygınlaşan kapalı ameliyat dedikleri cerrahi müdahaleden farksız. 2 bin 200 metre yukarıdan operatörlerimiz vanayı, ekipmanları, boruların montajlarını yapıyorlar.
Şu an projemizde 8 bin kişi çalışıyor. Gece dâhil 24 saat esasıyla çalışmalarımız devam ediyor. Deniz tarafında 51 gemiyle operasyon devam ediyor. Üç sondaj gemimize eşlik ediyorlar. Sadece sondaj işlemleri yok. Diğer işlemleri de bu gemilerle birlikte yapıyoruz. Bu haliyle baktığımızda keşiften üretime dünyanın en hızlı devreye, deniz saha geliştirme projesi olacak.
Bunda da iddialıyız. Bir aksaklık çıkmadığı takdirde Mart ayında önümüzdeki yıl cumhuriyetimizin 100. yılında bu gazı sisteme vermeyi planlıyoruz. İlk etapta da 10 milyon metreküplük yıllık 3,5 milyar metreküplük doğalgaz üretimine denk geliyor. 2026-2027'ye kadar da maksimum üretim seviyesine çıkartacağız. Ülkemizin ihtiyacının yüzde 25 yüzde 30'luk kısmını buradan karşılayacağız. Hanelerdeki gazın tamamı Karadeniz'den çıkan gazdan karşılanacak.” dedi.
“Belki yeni keşiflerde o bölgeden gelebilir”
Doğalgaz keşiflerinin yanı sıra karada da ciddi anlamda arama üretim faaliyetlerini artırdıklarını da anlatan Bakan Dönmez, şunları söyledi:
“ Bu yıl içerisinde Adana'da daha önce ilan ettiğimiz 8 milyon varillik petrol keşfimiz var. Orada şu anda üretim devam ediyor. Günlük bin, bin 200 varil civarında. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Gabar bölgesinde şehit Esma Çelik kuyularından günlük 5 bin 350 varillik üretim yakaladık. Bu sahada yakaladığımız bu keşif 2022 yılında ilk on keşiften birisi oldu. Sanırım 7. sırada yer aldı. O sahada yine sismik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Arkadaşlar da ümitliler. Belki yeni keşiflerde o bölgeden gelebilir. O sahadaki kuyu başı üretimlerimiz bin varilin üzerinde. Türkiye'de kuyu başı üretimlerimiz ortalama 60 varil civarında.
Bir Körfez ülkelerindeki gibi yüksek miktarlarda değil. Buradaki kuyularda kuyu başı üretimin bin varilin üzerinde seyrediyor olması bizim için son derece sevindirici maliyetlerimizi de ciddi anlamda düşürmüş oluyor. Oradaki petrolün kalitesi de 36 API oldukça kaliteli. İlk keşiflerimiz Batman bölgesi.
Orada 300 kuyuda günlük 6 bin - 6 bin 500 varil üretim yaparken, burada 5 kuyudan 5 bin 250 varil üretim yapıyoruz. Aradaki kuyu başı üretim ve sahanın verimliliğini göstermesi açısından bu rakamlar son derece önemli. Batman'daki petrol, petrolcülerin tabiriyle daha ağır. Gravitesi de öbürüne göre neredeyse yarı yarıya daha düşük.”
“İlk üniteyi işletmeye almak hedefindeyiz”
Türkiye olarak bir diğer önemli mega projelerinden birinin de Akkuyu nükleer güç santrali olduğunun altını çizen Bakan Dönmez, “ Artık orada dördüncü ünitenin temelini bu yıl içerisinde atmıştık. 20 binin üzerinde sahada çalışma var. 2023 yılı sonuna doğru inşallah ilk üniteyi işletmeye almak hedefindeyiz.
Bunun yanı sıra ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda artan enerji ihtiyacını sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılama imkanı olmadığı için nükleer santrallere daha fazla yatırım yapmamız gerekecek. Nitekim Avrupa Birliği komisyonu nükleer santrallere yeşil etiketi verme kararı aldı. Biz de önümüzdeki 10'lu 20'li yıllarda nükleer güç santrallerini ülkemizin çeşitli yerlerinde görmeye başlayacağız.” dedi.
Bakan Dönmez, özellikle madenciliğin yoğun olarak faaliyet gösterdiği yerlerde ara teknik eleman, teknisyen ihtiyacını karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığıyla yaptıkları protokol ve işbirliği çerçevesinde ülkenin çeşitli yerlerinde madencilik lisesi açtıklarını da söyledi.
Dönmez, “Tematik olarak adı madencilik lisesi. Bazı şehirlerde de normal mesleki eğitim okullarında, meslek liselerinde madencilik bölümü açmak suretiyle de bu ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Bu yıl içerisinde dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervi keşfini açıklamıştık. Eskişehir'de açıklamıştık. Pilot üretim tesisleri devreye girmek üzere. Ardından da endüstriyel ölçekte üretimi yapacak çalışmaları da başlatacağız.
Bu yıl Türkiye'nin ilk Ferrobor üretim tesisinin temelini attık. Sanayinin ihtiyaç duyduğu hassas malzemelerden birisi. Bunun artık üretimini kendi tesislerimizde yapıyor olacağız. Bor satışlarında dünyada pazar payına baktığımızda liderliği bizde. İhracatta rekor geliyor gelmek üzere. Son verilere göre 1,25 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştirdik. Ancak daha önce de ifade ettiğimiz gibi ana hedefimiz ana ham madde yerine katma değerli ürünleri dünyaya satmak.
Enerji verimliliği özellikle son yıllarda sıkça üzerinde konuşulan konuların başında geliyor. Ülkemizde de Enerji verimliliğini teşvik etmek için çeşitli eylem planları hazırladık. Sanayiden işyerlerine, hane halkına, tarımsal faaliyetlere varıncaya kadar birçok alanda enerjiyi daha verimli kullanma imkanı söz konusu. Yaptığımız çalışmaların da neticelerini almaya başladık. 2017-2021 yılları arasında yaklaşık 6,5 milyon liralık bu alanda yatırım yapıldı. Buradan da 4,5 milyon ton eşdeğeri tasarrufu sağlanmış oldu. Petrol enerji tasarrufu sağlanmış oldu.
Enerji verimliliğini yapmamış olsaydık 5,4 milyar metreküp gaz daha fazla ithal edecektik. Bu alan tasarruf etmek suretiyle bize şöyle bir imkan da sağlamış oldu. Sera gazı salınımı da azaltmış olduk. Yaklaşık 43 milyon tonluk. Enerji alanında Ar-Ge çalışmalarını, yenileştirme yenilik çalışmalarına devam ediyoruz
. Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun ilk ve tek entegre güneş paneli Ankara'da çalışıyor. Üretilen paneller Karapınar'daki Konya sahasında oradaki sahada tatbik ediliyor. Kurulu güç bin mgw yaklaştı. 2023 yılın ilk çeyreğinde açılışını yapacağız. O güneş tesisi güneş elektrik santrali Avrupa'nın en büyüğü olacak. Dünya'nın da beşinci büyük santrali olacak” diye konuştu.
Bakanlığın 2023 yılı hedeflerini de açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“ Birincisi nükleer güç santralinin ilk yakıtını getirmeyi ve birinci ünitenin elektrik üretimine başlamasını hedefliyoruz. Önümüzdeki yılın ilk ayında bor karbür fabrikamızın hizmete açacağız. Ferrobor üretim tesisini hizmete açacağız. Lityum projemiz devam ediyor.
Pilot tesisimizden bahsetmiştim. Önümüzdeki yıl o tesisin temellerini atacağız. Tuz gölündeki doğalgaz depolama genişleme çalışmaları devam edecek. İki yıl içerisinde orayı da tam kapasite devreye almayı hedefliyoruz. Üçüncü FSRU-LNG terminalimizi alacağız. FSRU-LNG gemimizin gelmesini bekliyoruz terminalimizi işletmeye alacağız. Petrol ve doğalgaz arama amaçlı sondaj sayısını artırıyoruz.
Bu sene 150-160 arasında bir sondajımız olacak. Önümüzdeki yıl 200'ün üzerinde TPAO sondaj faaliyetine girişecek. Bunun yarısından fazlası arama amaçlı olacak. Çünkü bulmak için aramak gerekiyor. Bulanlar da arayanlar. Böylece 100 bin varil petrol hedefine ulaşacağız.
Karadeniz gazının ilk fazını da önümüzdeki yıl hizmete almaya hedefliyoruz. Vizyon projelerinden birisi Türkiye'nin enerjide ticaret merkezi haline dönmesi. Fiziki altyapımızı bu işe uyumlu hale getiriyoruz. Ciddi güçlü yanlarımız var. Avantajlarımız var. Bu fırsatı iyi değerlendirmek istiyoruz. Uzunca bir süredir üzerinde konuştuğumuz konuydu. Türkiye hem kendi arz güvenliğini sağlarken, çok kritik uluslararası projelerede ortaklık yaptı.
Türk Akım-TANAP gibi. TANAP'ın kapasitesini artırılması yönünde ortaklar arasında görüş birliği söz konusu. İnşallah iki katına çıkacak. TANAP'ın taşıma kapasitesi 16 milyar metreküpten 32 milyar metreküpe çıkmış olacak. Bu ve diğer projelerle birlikte Türkiye sadece kendi enerji ihtiyacını değil.
Başta güneydoğu, Avrupa ülkeleri olmak üzere Avrupa'ya bu konuda enerji ürünlerinin taşınması, iletilmesi konusunda destek olmaya devam edecek. Uzunca bir süre işlettiğimiz ticaret platformumuz var, EPİAŞ üzerinde. Hem elektrik tarafında hem doğalgaz tarafında. Buradaki bilgimizi ve tecrübelerimizi uluslararası gaz ticaret merkezinde kullanabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Bu konuda ticaret yaptığımız kaynak ülkeler başta olmak üzere bizim üzerimizden doğalgaz ithal eden ülkelerle de istişare amaçlı görüşmelerimizi yapıyoruz. Kısa bir süre içerisinde yol haritamızı kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Böylece bölgesinde ve dünyada referans gaz fiyatının belirlendiği gaz ticaret merkezine sahip olacağız.
Önümüzdeki yıl hedefleri arasında İstanbul'da uluslararası gaz konferansı düzenlemek planımız var. Şubat ayı gibi bize doğalgaz tedarik eden ülkelerle bizim sistemlerimizi, projelerimizi altyapımızı kullanarak doğalgaz ithal eden ülkeleri İstanbul'da aynı masa etrafında bir araya getirmeyi amaçlıyoruz.”