Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Ek Çerçeve Anlaşması Protokolü
Kamu işçilerinde enflasyon ve ücret zammının toplamından oluşan oranın yüzde 32,57 olarak uygulanmasını içeren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Ek Çerçeve Anlaşması Protokolü, düzenlenen törenle imzalandı.
Kamu işçilerinde enflasyon ve ücret zammının toplamından oluşan oranın yüzde 32,57 olarak uygulanmasını içeren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Ek Çerçeve Anlaşması Protokolü, düzenlenen törenle imzalandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ile Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Ek Çerçeve Anlaşması Protokolü imzalandı. Kamu işçilerinde enflasyon ve ücret zammının toplamından oluşan oranın yüzde 32,57 olarak uygulanmasını içeren ek protokol imza törenine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek katıldı. Bakan Işıkhan, törende yaptığı konuşmada 2023-2024 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Anlaşma Protokolü’nün 9 Mayıs 2023’te imzalandığını hatırlatarak, “Bu kapsamda işçilerimizin aylık brüt çıplak ücretlerini 15 bin liraya yükseltmiştik. Ayrıca bu 15 bin lira ücretin üzerine 2023 yılı ilk altı ayı için refah payı dahil olmak üzere yüzde 45 oranında zam yapılmış ve diğer kalemlerde de iyileştirmeler gerçekleştirilmişti. Bu dönemde işçi konfederasyonlarımız ve sendikalarımızın tam bir mutabakatıyla toplu iş sözleşmesini imza altına almıştık” ifadelerini kullandı.
“Ek protokol ihtiyacı talebi konfederasyonlarımız tarafından bize iletildi”
Toplu iş sözleşmelerinin ücret dönemlerine ilişkin takvim farklılıklarından dolayı konfederasyonlar tarafından kendilerine yeni bir ek protokol ihtiyacı olduğu olduğu talebinin iletildiğini aktaran Işıkhan, “Toplu iş sözleşmelerinde başlangıç tarihleri, alınacak ücretin ve enflasyon farkının belirlenmesinde önemli bir etkendir. Yıl içinde enflasyon oranlarının belirli aylarda farklılaşması, enflasyon farkının hesaplanması nedeniyle kamu işçilerinin farklı ücret artışları almasına sebep olmaktadır. Bu nedenle ocak ayında kamu işçilerinin aldığı ücret artışlarının yürürlük tarihi farklı dönemlerde olan kamu işçileriyle eşitlenmesine dair bir karar almış bulunuyoruz” dedi.
“Ocak 2024’te yapılan artıştan süreleri henüz gelmeyen kamu işçilerimizin de toplu sözleşme süreleri içinde yararlanmalarını sağlıyoruz”
Bakan Işıkhan, işçi konfederasyonlarıyla yaklaşık 1 aydır yürütülen çalışmalar neticesinde bu ek protokolün ortaya çıktığına dikkati çekerek, “Bu vesileyle kamu işçilerine Ocak 2024’te yapılan artıştan süreleri henüz gelmeyen kamu işçilerimizin de toplu sözleşme süreleri içinde yararlanmalarını sağlıyoruz. Diğer yandan yeni dönem toplu iş sözleşmelerinde bir daha bu şekilde bir farklılık olmaması amacıyla bir sonraki kamu işçileri toplu iş sözleşme döneminde farklı olan toplu sözleşmelerin yürürlük tarihlerinin 1 Ocak 2025’te başlatılması da ek protokolle kararlaştırılmıştır” diye konuştu.
Işıkhan, Bakanlık olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu ülke için çalışan, üreten, katma değer katan ve emek veren her vatandaşın hakkını savunmakla ve yeri geldiğinde de taşın altına elini koymakla mükellef olduklarına vurgu yaparak, “7 gün 24 saat çalışanlarımızın haklarını korumak ve onların refahını artırmak bakanlığımızın en temel misyonudur. İmzalanan ek protokol işçilerimize ve ailelerine tekrar hayırlı olsun” dedi.
"Bu 230 bin işçiyi ilgilendiren bir mesele"
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise, Türkiye’nin çalışma hayatının gündeminde vergi ve taşeron konusunun olduğunu dile getirerek, taşeronların taleplerine ilişkin Bakan Işıkhan’a bilgi verdi. İşçilerin bir yılda aldığı maaşın iki ayının vergi kesintisine gittiğini vurgulayan Atalay, bu sistemin bütün çalışanlar için aynı olduğunu ve sistemin sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Kamuda çalışan işçilerin bir kısmının TÜRK-İŞ’e, bir kısmının da HAK-İŞ’e üye olduğunu hatırlatan Atalay, "Sayın bakanımız, bu yaptığınız azımsanacak bir iş değil. Bu 230 bin işçiyi ilgilendiren bir mesele. Bu az bir şey değil. Sözleşme başlangıcı ocak ayı olanlar yüzde 32,57 aldı. Ocak ayından sonra sözleşme başlangıçları şubat, mart, nisan, mayıs, bu ağustosa kadar sürüyor. Bunların bu yüzde 32,57 alma imkanları yok, tablo onu gösteriyor. Ortalama en kötü ihtimalle yüzde 10 ila 14 puan arasında kayıp var. Bu kaybın büyük bölümünü bugün attığımız bu imza ile gideriyoruz" ifadelerini kullandı.
"Beklentileri karşılamak için de bizler mücadele ediyoruz"
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, ek protokolle ilgili sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Geçen yıl tarihin başarılı kamu toplu iş sözleşmelerine imza attıklarını ifade eden Arslan, "Mümkün olduğu kadar tabii ki toplu iş sözleşmelerimizin bitişini değil de başlangıcını 1 Ocak’a çekerek, bütün enflasyon oranındaki zammın herkese uygulanması talebimiz vardı. 32,57’yi biraz daha yükselterek iyileştirme yapılması talebimiz vardı” şeklinde konuştu.
Taleplerinin yaşanan zorlukların, üyelerinin kendilerinden beklentilerinin, sendikal hareketin en doğal sonucu olduğunu dile getiren Arslan, “Bu beklentileri karşılamak için de bizler mücadele ediyoruz. Türkiye’nin içinden geçtiği zor bir dönem var. Bütün bunları da dikkate alarak elde ettiğimiz rakamların da küçümsenmeyecek rakamlar olduğunu bilerek bir uzlaşma arayışı içinde olduk. Zatıalinizle birkaç defa görüştük, sayın cumhurbaşkanı yardımcımızla, TÜRK-İŞ ile koordineli bir şekilde çalıştık. Geldiğimiz noktada taleplerimizin hepsi karşılanmadı ama belli bir noktada da uzlaştık, yeni adımlar atıldı" dedi.